Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Şaka gibi CHP

Sadece son 8 yıllık Kemal Kılıçdaroğlu döneminde CHP için yazılan "uyarı" yazılarının haddi hesabı yok. "Bu CHP'den bir şey olmaz" veya "Şunu değil bunu aday gösterin" diyenleri bir tarafa bırakıyorum sadece "CHP dostu" oldukları bilinen akademisyeninden, anketçisine onlarca insan, sayısız kez CHP'yi uyaran siyasi analiz yaptı ama hiçbiri ciddiye alınmadı.
Kimi, cumhuriyetle yaşıt 95 yıllık o çınarın hâlâ neden "Türkiyelileşmediği" gerçeğini sorguladı, sorunun nereden kaynaklandığına dikkat çekti, kimi de yıllar önce, açık ve net biçimde "AK Parti neden kazanıyor CHP neden kaybediyor?" diye kitap bile yazdı ama CHP hiçbirini dikkate almadı.
Bildiği yolda devam etti ve "kazanacağız" diye girdiği her seçimi kaybetti.
Çok uzağa gitmeye gerek yok, 2014'ten başlayalım. 17-25 Aralık darbesi sonrası yapılan o yerel seçim öncesini bir hatırlayın.
CHP'liler ellerinde FETÖ belgeleriyle yeri göğü inletti. CHP yönetimi sokağın sesine değil o sahte belgeleri verenlere kulak verdi ve yanlış üstüne yanlış yaptı. Hatta bir siyasi aktör hızını alamayıp dönemin başbakanının seçim öncesi kaçacağını bile söyledi.
Her seçim öncesi hep aynı şeyi yaptı.
2014 Cumhurbaşkanlığı seçimine, HDP ile el ele "birlikte salladık" dedikleri 7 Haziran 2015 seçimlerine, 16 Nisan referandumuna ve en son yapılan 24 Haziran başkanlık seçimlerine bakın.
Hepsine de "Bu kez kesin kazanıyoruz" diye başlandı hayal kırıklığı ile bitti.
O hayal kırıklığının en görüneni ve etkili olanı 24 Haziran gecesi yaşanandı.
Önce CHP sosyolojisi motive edilmek için "kazanıyoruz" havasına sokulup coşturuldu, sonra yer yer "seçimlerde hile var" dolduruşuyla kışkırtıldı. Sandık sonuçları açıklandığında ise bu siyasi aktörler, ya görünmez oldu ya da "adam kazandı" deyip sustu.
Şimdi yine CHP'lileri "ver coşkuyu" havasında görüyorum. Elbette bir parti veya bir siyasetçi seçimleri kazanmak için iddialı olur. Ancak CHP'nin durumunun böyle olmadığını CHP'liler de biliyor.
Çünkü ortada ne CHP'nin rüzgâr estireceği yeni bir siyasi önerme var ne de insanların gıptayla bakacağı bir belediyecilik başarısı.
Tam tersine daha şimdiden seçimde alınacak yenilgi sonrası iktidar hesapları yapılan bir CHP var. Ama bu gerçeğe rağmen hangi CHP'li aktör kamerayı görse veya tv'lerdeki tartışmaya katılsa, bizim görmediğimiz "özgürlükçü-demokrat" bir CHP'yi anlatıyor ve o havayla başta İstanbul olmak üzere büyük kentleri "kazanacaklarını" söylüyor.
Yalnız da değiller, bir kısım medya mensubu ve kamuoyu anketçisi de aynı ruh hali içinde CHP'ye "coşku" vermeye devam ediyor. Kimse dönüp 24 Haziran sonrası Hakan Bayrakçı'nın şu sözlerini hatırlamıyor: "Araştırmalarda Erdoğan'ın kazandığını söyleseydim beni çarmıha gererlerdi." Ya da Muharrem İnce'nin önce galeyana getirip sonra "adam kazandı" demesini, Kemal Kılıçdaroğlu'nun da o gece görünmez olmasının yarattığı hayal kırıklığını görmüyor. Artık CHP'li siyasi aktörler Türkiye toplumuna genel veya yerel yeni bir siyaset önermeden, sadece AK Parti karşıtlığı ve ekonomik kriz tellallığı yaparak bir seçimin kazanılmayacağını görmeli. Bu sadece CHP sosyolojisinde travma oluşturmuyor, ülkenin ve siyasetin normalleşmesini de engelliyor.
Eğer CHP 31 Mart 2019 seçimlerine de geçmişten hiç ders almadan giderse ki öyle görünüyor, bu kez çok daha derin bir hayal kırıklığı yaşanır ve ertesi sabahın 1 Nisan olması bu hayal kırıklığının "şaka"ya gelmeyeceğini gösterir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA