Koalisyon görüşmeleri henüz başlamadı ama başlasa bile bitecek gibi görünmüyor. Masada hala AK Parti ile CHP ve MHP olasılıkları var.
Hatta MHP olasılığı biraz daha güçlü gibi... Ancak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin sert tutumu, AK Parti'nin de CHP'ye soğuk bakması bu ihtimalleri zayıflatıyor.
Daha önemlisi sokaktaki insan, koalisyon görüşmeleri başlamadan siyaset dilinin hala sert devam etmesinden bir hayli rahatsız...
Bu da hükümetsizlik kaygısı yaratıyor.
Bu siyasi zemin, özellikle iki muhalefet partisinde, CHP ve MHP'de derin kırılmaların kaçınılmaz olacağına işaret ediyor.
Seçimde HDP üzerinden bir başarı elde ettiler ama seçim sonrası süreci iyi yönetemediler. Olası bir koalisyona hazırlıksız olmaları, kırmızı çizgi dayatmaları ve sert söylemleri sürdürmeleri toplumun kafasında soru işareti yaratıyor.
Muhalefet blokunun ezberi bozulmuş durumda. Bu sonuçta kuşkusuz Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Baykal atağıyla, AK Parti'nin Meclis seçimini kazanıp, serinkanlı bir duruş sergilemesinin ciddi katkısı var.
Bu da koalisyon görüşmelerine giderken AK Parti'yi daha rahat ve kendinden emin yapıyor.
CHP'de büyü bozuluyor
Ama aynı şeyi CHP için söylemek zor. CHP cenahında bugünlerde AK Parti ile koalisyon umudunun yarattığı büyünün bozulduğu konuşuluyor.
O büyünün bozulması hiç kukusuz CHP'de, içi hesaplaşmaları öne çıkartacak ve olası bir yönetim değişikliğine hatta seçimde öngörülmeyen sonuçlara bile yol açabilecek
Bunun anlamı şu; CHP'den HDP'ye hatta "hükümetsizlik kaygısı" nedeniyle AK Parti'ye oy kaymaları sürpriz olmaz.
İktidar olmak da zor muhalefette kalmak da
MHP'lilerin derdi ise farklı... Milletvekilleri, hatta parti yöneticileri arasında ciddi oranda AK Parti ile koalisyon isteyenler olmasına rağmen Genel Başkan Bahçeli'nin inanılmaz direnci bütün hesapları bozuyor.
Bunu da Bahçeli'yi ve MHP siyasetini iyi bilenler şöyle yorumluyor: "Türkiye'nin şu kritik eşikte yönetilmesi hiç kolay değil. Kürt meselesi, sınırımızdaki gelişmeler ve ekonomi gibi derin sorunlar var. Bahçeli bu yükün altına girmek istemiyor. Ama yürüttüğü muhalefet diliyle de topluma güven vermiyor. Her iki ihtimalde de MHP'yi zor günler bekliyor." Kısaca MHP'liler, "hükümet olmakla muhalefette kalmak" arasında gidip geliyor.
HDP de Araf'ta duruyor
CHP-MHP koalisyonunun olması için canhıraş çaba harcayan HDP'ye gelince...
HDP, diğer iki muhalefet partisine göre daha rahat durumda. Uluslararası ve bölgesel konjonktürün de yardımıyla pozisyonunu koruyacağı hesabı yapıyor. Ancak HDP'yi de Türkiyelileşme siyasetiyle Kandil arasında izleyeceği zor bir siyaset bekliyor. Ayrıca MHP'nin "blok" içinde olması için can atan HDP'nin AK Parti-MHP koalisyon olasılığına karşı çıkması da derin bir çelişki olarak yorumlanıyor.
Bu ikili siyasetin netleşmesi HDP'nin toplum nezdindeki pozisyonunu belirleyecek.
Şimdilik bu siyasetin netleşmesini, Tel Abyad ve Kobani gibi meseleler geciktiriyor ve gölgede bırakıyor ama bu gölgeleme ne kadar sürer bilinmez.
Bunun ömrünü de, büyük oranda Türkiye'nin Suriye siyaseti ve beklentilerin aksine "askeri bir müdahaleyi" önermemesi gibi yeni siyasi çıkışlar belirleyecek.
Flu görünen bütün bu hesapların ve ülkeyi hükümetsiz bırakmanın faturasının kime çıkacağını bu hafta biraz daha net göreceğiz.