AK Parti, 7 Haziran seçimlerindeki oy kaybını çok yönlü biçimde masaya yatırıp değerlendirdi ve önümüzdeki süreçlerde bunun yansımalarını göreceğiz.
Genel siyaset söyleminden, kadroların tutumuna birçok alanda yenilenmenin kaçınılmaz olduğu çok açık. Bir siyasi parti olarak AK Parti kendi içine yönelik bu eleştirileri yaptı ve yapıyor ama buna paralel bir başka önemli sorunu daha var: Devlet kadrolarıyla yani bürokrasiyle hesaplaşma.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tam da bu yüzden üstüne basa basa siyasi sistemin değişmesi gerektiğini söylüyor. Bürokrasi sorunu, siyasetin önündeki en derin ve tehlikeli sorunlardan biri. 7 Haziran seçim sonuçları iyi analiz edildiğinde bu sorunun, sonuçlar üzerindeki etkisi çok daha net görülecek.
Son üç yılda yaşanan bütün kırılma noktalarına bakın. Gezi'den 17- 25 Aralık darbesine, TIR operasyonları ve çözüm sürecine, siyasete en büyük zararı bürokratik oligarşi verdi. Özellikle 2013 yazından itibaren ortaya çıkan siyaseti kuşatma girişimlerinin hiçbirinin engellenememesi ilginç değil mi? Bir kısım bürokrat siyaseti kuşatma tezgâhı içinde yer alırken, uyarı görevi yapması gerekenler de ya görmedi ya da olup bitenleri görmezden geldi.
Hatırlayın, ne yargı ve polis teşkilatını ele geçiren "paralel yapı"nın kumpasları engellendi ne de çözüm sürecini esir alan Kobani süreci öngörüldü. Uludere tezgâhının önüne geçilemediği gibi TIR operasyonları da fark edilip önlenemedi. Siyaseti sürekli savunmada bırakan olaylar silsilesi arka arkaya yaşandı.
Siyasi iradenin elini taşın altına koyduğu 100 yıllık Kürt meselesinde silahların devreden çıkartılmasını hedeflen "çözüm süreci" bile, iyi okunup nereye yöneldiği görülemedi. Bir anlamda "devlet içinde devletçikler" vardı ve sonucun böyle olması isteniyordu. Seçim sonuçları, sadece birinci parti olarak çıkan AK Parti'nin kendi iç sorgulamasını değil, aynı zamanda 13 yıldır iktidarda olan bir parti olarak, devlet içindeki bu yapılanmanın yani bürokrasinin de sorgulanmasını zorunlu kılıyor.
AK Parti yoluna, ister bir koalisyon seçeneğiyle devam etsin, isterse seçimin yenilenmesiyle; önünde böyle ciddi bir "bürokratik oligarşiyle imtihan" duruyor.
Bu imtihan geçilmeden Türkiye'nin normalleşmesi zor...