Dünyanın bir gözü Başbakan Erdoğan'ın Arap Baharı'nın yaşandığı ülkelere yaptığı gezideyken bir diğeri İstanbul'daydı. Ç
ünkü İstanbul'da dünyanın en önemli kongrelerinden biri olan 19. Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi ve Fuarı vardı.
İlk kez Türkiye'de yapılan bu kongreye 32 ülkenin çalışma bakanı ve rekor düzeyde, 140 ülkeden 5 bin 400 kişi katıldı. Kongrede yayınlanan İstanbul Deklarasyonu'nda yer alan yeni yaklaşımlar çalışanlara daha fazla yasal güvence öneriyor. Bu kongrede alınan kararlar önümüzdeki süreçte hayata geçirilmeye çalışılacak. Başbakan Erdoğan'ın açış konuşmasını yaptığı bu uluslararası kongrenin Türkiye'de olmasının önemini ve neler getirdiğini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'e sordum.
Bakan Çelik, Türkiye'nin dünyada yükselen profili nedeniyle kongreye büyük ilgi olduğunu vurguladıktan sonra şunları söyledi:
"Bu kongrede ilk kez İslam ülkeleri bakanlarının bir araya gelmesi önemliydi. Yıldız Sarayı'nda onlarla bir araya gelip kendi ülke deneyimlerimizi aktarıp tartıştık. Bu önemliydi çünkü İslam ülkelerinde iş güvenliği meselesi çok sıkıntılı...
Bundan sonra da bir araya geleceğiz."
Bakan Çelik, Türkiye'deki iş sağlığı ve güvenliği açısından da sevindirici bir haber verdi:
"Biz işçi, işveren ve devlet olarak hep bir araya geliyoruz. Temel yaklaşımımız olay olduktan sonra değil önce önleyici tedbirleri almak... Sonucu konuşan ülke olmak istemiyoruz. Bunun için yasal düzenlemeler hazırlıyoruz. Bugün 1 milyon 400 bin işyeri olan bir ülkeyiz ama müstakil bir iş güvenliği yasamız yok. Bu kabul edilebilir değil. Sadece işçiler için değil tüm çalışanlar için yeni bir yasa hazırlayıp Meclis'e gönderdik."
Şimdilik medyanın kapsama alanına pek girmese de, gelecek on yıllarda "çalışanları" yakından ilgilendiren "İş sağlığı ve güvenliği" meselesini İstanbul'da tartışıyor olmak, Türkiye'nin son yıllarda aldığı yolla ilgili...