Türkiye ile İsrail arasındaki Gazze krizi bir hayli süreceğe benziyor ve iç siyaseti de bir biçimde etkileyecek. Daha şimdiden AK Parti çevresinde ciddi bir hareketlenme ve bir dinamizm oluştu.
Bu önümüzdeki seçimlere kadar sürer mi belli olmaz. Ayrıca hem süre çok uzun, hem de arada bir referandum gerçeği var.
Ama yine de muhalefet cephesinin, özellikle de CHP'nin yeni süreci iyi okuması ve alternatif politikalar üretmesi gerekmiyor mu?
Peki, CHP ne yapıyor?
Dışarıdan çok içeriyle uğraşıyor. Son iki üç haftada toplumda dalgalanma yaratan Kılıçdaroğlu rüzgârı, giderek yükselecek mi yoksa yavaş yavaş düşecek mi?
Şu sıralarda yüzde 30'ları zorlayan bir CHP'den söz ediliyor. Siyaset çevrelerinde bu oy oranının tek başına bir iktidar getirmese de "asıl amaç olan AK Parti'yi iktidardan göndermek" için yeterli olduğu konuşuluyor.
Ancak CHP'nin bu noktada durması ya da oyunu biraz daha yükseltmesi tamamen iç dengelere bağlı... Parti içinde Önder Sav'la Gürsel Tekin arasında ciddi ve kaygı yaratan bir gerilim var. Tekin'in, İstanbul'a dönmesi istenmiyor. Sav, ince bir siyasetle Tekin'i karşısına almadan, hukuki sorunlarını da öne sürerek partiyle ilişkisini sınırlı ve sorunlu hale getirmek istiyor. Bu nedenle İstanbul ilçe başkanları da harekete geçti. 30'a yakın ilçe başkanı Tekin'i istemediklerini gidip Önder Sav'a anlattı.
Ne ilginç değil mi? Düne kadar değişimin simgesi, İstanbul İl'in güçlü ismi bir anda yapayalnız kalabilir.
Tekin'den istenen tek şey ise iki ayda bir toplanan Parti Meclisi'ne katılmak...
Peki, bu duruma geçmişte "Politbüro" dan azar işiten, Kılıçdaroğlu ne diyor?
Görünen o ki Sav, değişimle özdeşleşen iki isme karşı da meydan okuyarak daha aktif ve etkili bir role soyunuyor.
Yıllardır Deniz Baykal'ın yanında ikinci sırada ve sessiz kalan bir Sav vardı. Kaset sonrası siyasi oyun kurucu olarak öne çıktığı gibi, genel merkezde de adeta bir "gölge genel başkan" muamelesi görüp, icazet makamı gibi davranıyor.
Kuşkusuz bununla da yetinmiyor. Yarından itibaren Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve Hakkı Suha Okay'la birlikte Trakya gezisine çıkıyor.
Yani yılların sessiz Önder Sav'ı, üzerindeki Baykal baskısından sıyrılarak artık sokaklara iniyor.
Doğrusu işi pek kolay olmayacak. Eski siyaset yöntemiyle yeni Türkiye'ye nasıl bir mesaj verecek merakla izleyeceğiz.
Ayrıca Trakya gezisi daha kolay görünse de muhafazakâr ve Kürtlerin yaşadığı kentlerde Kılıçdaroğlu-Sav ikilisi bir hayli sıkıntı yaşayabilir.
Bu durumu deneyimli bir CHP'li şöyle yorumluyor:
"CHP aklı hâlâ gerçeği görmüyor. Gürsel Tekin'in hatası sevabı bir yana, halkla ilişkilerde güçlü bir aktör olduğu kesin. Onunla değil de Sav'la sokağa inmek akıl kârı değil."