Baykal'a yönelik komplo Türkiye tarihinde bir ilk değil. Geçmişte de siyaset yoluyla gitmeyen siyasetçilere bu ahlaksız komplo gibi birtakım tuzaklar kuruldu. Ama bu kadar sarsıcı olanını ilk defa yaşıyoruz. Bir siyasetçi olarak Baykal istifa edip tekrar geri mi döner, yoksa istifasını geri almaz, sorumluluk duyup özür mü diler bilemem.
Ama bildiğim bir şey var, Baykal'ı siyaseten yenemeyenler karanlık dehlizlerde pusu kurarak bu işi yaptı. Buradan dürüst bir siyaset çıkmayacağını biliyorum. Bu nedenle bu pusuyla ilgili bilinen her şeyin ortaya çıkması gerekiyor. Ben de duyduğum şeyleri yazmak zorunda hissediyorum kendimi.
İki gün önce yazdığım bir kulis haberi herkesi şaşırttı. Şimdi de bahsettiğim olaydaki isimler merak ediliyor. Benim elimde belge ve bilgi yok. Yaptığım tek şey bir tiyatro sanatçısının tanıklığına başvurmaktı. Ve gelen tepkiler sonucunda bunu biraz daha açmam gerektiğini düşünüyorum.
Olay Kadıköy'de bir kafede geçiyor. Olayın ilginç tarafı şu; konuşma Türkiye'yi sarsan kaset skandalından bir hafta önce geçiyor. Yanlış okumadınız, aşağıdaki diyalog skandaldan bir hafta öncesine ait.
Tiyatro sanatçısının ilk duyduğu sözler çok çarpıcı. Masada oturan biri, ünlü CHP'liye şöyle diyor:
"Bunu kullanalım, bunun sonunda liderlik var."
Cevap:
"Bu bizim başımızı yakar..." Baykal, partisi çevresinde bir şeyler döndüğünden şüphelendi mi bilmiyorum.
Ama o masada bulunanların derin ilişkileri beni çok daha derin kaygılara götürüyor.