Hafta sonu İstanbul Moda'da Şamil Kültür Vakfı binasında Çerkeslerle buluştuk.
Demokrasi İçin Çerkes Girişimi'nin konuğu olarak gazeteci Fuat Uğur'la birlikte Demokratik Açılım sürecinin Türkiye'yi nasıl bir siyasi iklime taşıdığını konuşup tartıştık.
Ama şunu söylemeliyim, benim için soru cevap bölümü daha anlamlıydı. Çünkü ilk kez o bölümde geniş bir Çerkes kitlesiyle tanıştım ve ne düşündüklerini öğrendim.
Türkiye'nin en önemli sorunu bu değil mi? Kimse kendi dışındakini tanımıyor ve tarihini bilmiyor.
Bir Çerkesin de ana dili var ve onu konuşamıyor diye düşünen kaç kişi var?
Şurası açık ki, resmi tarih eğitimiyle öğrendiklerimizin dışında bir Çerkes gerçeği var. Türkiye'de dağınık da olsalar sayıları 2-3 milyona ulaşıyor.Onların da Cumhuriyetin kurucu unsurları arasında yer almalarına rağmen "dilleri" yasak.
Türkiye'nin etnik zenginliğinin bir parçası olan Çerkeslere dışarıdan hep "devlet yanlısı" gözüyle bakılıyor ve onlar da bu algıdan bugüne kadar pek şikâyetçi olmadı. Şimdi demokratik açılım süreciyle bu algı değişiyor.
Demokrasi için Çerkes Girişimi Sözcüsü Yalçın Karataş şöyle diyor:
"Bütün halklar için demokratik açılım istiyoruz…"