Geçen yıl devlet, TRT Şeş'le "Demokratik Açılım" denilen değişim sürecinin tarihi adımını attı. Böylelikle 86 yıllık bir tabu sessiz sedasız yıkıldı.
Yıllarca yasaklanan ve geliştirilmeyen, altyapısı olmayan Kürtçe ile 24 saat yayın yapmak gerçekten zor.
TRT bu zoru başararak bir ilki gerçekleştirdi. Ancak ortada bir gariplik var. Bu ülkenin önemli bir parçası olan ve sayısı tartışmalı da olsa 15 milyon civarında tahmin edilen Kürtlere yayın yapan bu televizyona nedense reklam verilmiyor.
Bir yılı geride bırakan kurumun bir yetkilisiyle konuşurken şöyle diyordu:
"Devlet riske girdi, önemli bir adım attı. Ama ne yazık ki iş dünyası pek oralı değil. Bugüne kadar iki kurum dışında bize kimse reklam vermedi."
Gerçekten de arada bir izlediğimde TRT Şeş'te hiç reklam görmedim. Büyük reklam veren kuruluşlar var. Örneğin Telekom, Turkcell, Vodafon, Arçelik, Vestel ve Ülker.
Başta İstanbul olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanındaki milyonlarca Kürt bu kurumların ürünlerini tüketmiyor mu?
Sadece Türkiye değil Irak Kürdistanı da TRT Şeş'in kapsama alanında...
Eskiden özel sektör yatırım için hep "önce devlet öncülük yapsın" diyordu. İşte devlet yaptı siz ne bekliyorsunuz? Reklam vermemeniz için nasıl bir gerekçeniz olabilir? Yoksa iş dünyası demokrasiye inanmıyor mu?
Şimdi özel TV izni de çıkıyor. Böyle devam ederse onların yaşama şansı olabilir mi?
Buradan, öncülük yapması için özellikle Makine Tanıtım Grubu'nun "Tıkır Tıkır" reklamına imza atan iş adamlarına sesleniyorum:
En azından bu reklamın Kürtçesini hazırlayarak, Kürtçe reklamda "açılım" a öncülük yapabilirsiniz?
Hepimiz aynı gemideyiz.
De hade em we bıbinin...