Önceki gün Brüksel'de Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu'nun konuğu Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'tı. Ben de ilk kez protokol sıralarında oturup, AB parlamentosunun çalışmalarına tanık oldum.
Bağış, Türkiye'nin AB kriterleri ekseninde nasıl hızlı bir değişim geçirdiğini, dış politikada neler yaptığını ve AB ile birlikte neler yapabileceğini anlattı, Avrupalı parlamenterler de dinledi.
Tabii Bakan Bağış'ı dinleyenler arasında sadece parlamenterler yoktu. Onlardan daha fazla parlamenter asistanı ve kalabalık bir izleyici kitlesi vardı.
Egemen Bağış Türkiye'deki değişimi ve Türkiye'nin komşularıyla "sıfır sorun" politikasını anlatırken, bir gazetecinin deyimiyle her zaman olduğu gibi "kadrolu muhalif" parlamenterleri ikna edemedi. Soru cevap kısmında ise bu kesimden çok sayıda negatif soru geldi.
Peki, kimdi bu muhalif parlamenterler?
Rum ve Avrupa'nın aşırı sağcıları...
Rumların karşı çıkışı bir yana AB'deki sağcılar, bizdeki statükoculara benziyor. Kendi elleriyle Avrupa'yı Avrupa olmaktan çıkartmaya çalışan bu statükoculara bakıp "AB Türkiye'yi almaz" demenin anlamı yok.
Zaten öyle bir durum da söz konusu değil. Son ilerleme raporu bunu gösteriyor. Bağış, raporu şöyle değerlendiriyordu:
"Geçmişteki raporlarla kıyasladığımızda çok iyi noktadayız. Eskiden faili meçhuller listesi olurdu, 301'den yargılananlardan söz edilirdi, uzun uzun insan hakları ihlalleri yazılırdı. Şimdi başımızı öne eğdirecek hiçbir husus yok. Türkiye demokratikleşmede belli bir noktaya geldi. Ayıplarını kapadı. Artık tek işi AB olan ayrı bir bakanlık var."
Gerçekten de tek işi AB olan bir bakanlık var. Peki, ne yapıyor bu bakanlık?
Stockholm'deki Karma İstişare Toplantısı'nda konuştuğum bir sivil toplum temsilcisi tam da bu konuda önemli bir noktaya dikkat çekiyordu:
"Türkiye tarımdan tekstile, sağlıktan çevreye her alanda yıllardır yeniden yapılanma için söz veriyor. Hatta Devlet başkanları, başbakanlar ve bakanlar uluslararası anlaşmaları imzalıyor. Ama geri döndüklerinde her şeyi unutuyorlar."
Devlet Bakanı Bağış'a bu şikâyeti iletince şöyle cevap verdi:
"O eskindendi. Şimdi hızlı bir yeniden yapılanma içindeyiz. AB Genel Sekreterliği oluştu. 340 kadrosu var. Ana birimleri 6'dan 14'e çıkardık. Brüksel'e 6, Strasburg'a 1 temsilci göndereceğiz. Ayrıca biz ilk kez 81 ile AB'den sorumlu vali yardımcısı atıyoruz. Onlara 150 yardımcı AB uzmanı gönderiyoruz. Ve daha önemlisi genel sekreterlik içinde hukuk, sivil toplum ve çeviri birimleri oluşturduk."