Koç Grubu'nun sloganlaştırdığı "Meslek Lisesi Memleket Meselesi" sözünün gereği, ne yazık ki bu ülkede yerine getirilmiyor.
Getirilmek istense de izin verilmiyor. Ya, 28 Şubat postmodern darbe döneminde olduğu gibi askerler müdahale ediyor ya da bugünkü gibi yargı kurumları devreye giriyor. Oysa tablo ortada... Türkiye'de liseye giden öğrencilerin yüzde 65'i normal liselere, yüzde 35 ise meslek liselerine gidiyor. AB ülkelerinde ise tam tersi...
Peki, bu çarpık durumun nedeni ne?
Bir tek nedeni görünüyor: İmam Hatip korkusu... O korkuyla meslek liseleri de heba oluyor ama kimsenin umurunda değil. Gelişme arzusu içinde olan bir ülkenin meslek liselerine daha çok önem vermesi gerekirken biz tersini yapıyoruz. Sonra da üniversite diplomalı işsizler ordusundan yakınıyoruz. İş dünyası da meslek sahibi eleman bulmakta sıkıntı çekiyor. Neredeyse ara eleman kalmadı diyorlar.
YÖK bu çarpık durumu düzeltmek için üniversiteye girişte katsayı farkını kaldırdı.
Kaldırdı ama Türkiye'nin bir "kurumlar cumhuriyeti" olduğu gerçeğini herhalde unuttu.
Baksanıza İstanbul Barosu'nun başvurusu üzerine Danıştay 8'inci Dairesi meslek lisesi ve imam hatip lisesi mezunlarının farklı bölümlerde yüksek öğrenim görmelerinin yolunu açan yasanın yürütmesini durdurdu.
Şimdi ne olacak?
Bu soruya, radyodan dinlediğim eski Milli Eğitim Bakanı, şimdiki AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik çaresizlik içinde cevap bile veremiyor. Onlarca öğrencinin mağduriyeti bir yana Türkiye yeni bir kaosla karşı karşıya. Çelik sadece hükümetin bir ara formül bulabileceğini söylüyor.
Ne ilginç değil mi?
Türkiye son yıllarda neredeyse enerjisinin büyük çoğunluğunu yargı kurumlarının yarattığı kaosu çözmek için harcıyor. Yazık...
Kurban bayramınızı kutluyorum...