Solun öteki yakası DSP'de de sular durulmuyor. Durulacak gibi de görünmüyor. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer'in nihayet istifa etmesi de sonucu değiştirmeyecek.
Çünkü bu yerel seçimler sonrası iki şey çok net göründü.
Bir: DSP çok açık biçimde bir Ecevit partisiydi.
İki: Tam da bu nedenle Ecevit sonrası yönetim ve kadrolar, CHP ile aralarına net bir siyasi fark koyamadı.
İşte seçim başarısızlığının arkasında bu gerçek yatıyor. DSP yönetimi 22 Temmuz öncesinden itibaren bazı araştırma şirketlerinin dolduruşuyla "Yüzde 8.5 oyumuz var" havasındaydı.
Olmadığı anlaşılınca kargaşa da başladı.
Peki, şimdi ne olacak?
Bir yanda CHP'yi destekledikleri gerekçesiyle 5 milletvekili disipline verildi.
Bir yanda partiyi kimin taşıyacağı arayışı sürüyor.
Anlayacağınız "solun öteki yakası"nda da işler iyi gitmiyor.
Görünen o ki, DSP tarihe mal olma yolculuğuna doğru hızla sürükleniyor.
Disipline verilen milletvekillerinden Tayfun İçli'nin kongrede aday olacağını açıklaması da bunu gösteriyor.
Geriye, merak edilen tek soru kalıyor:
Acaba, "Bekleyin, 2011'de Başbakan olacağım" diyen Mustafa Sarıgül ne yapacak?
Yüzde 2.4 oy alan DSP ile "Başbakanlık" yolculuğuna çıkacak mı?
Doğrusu yüzde 50 oyun yarattığı moral bozukluğunu henüz üstünden atamamış Sarıgül'ün biraz kıpırdayan CHP karşısında ikinci bir "sol" çekim merkezi yaratması pek mümkün görünmüyor.