29 Mart Yerel Seçimleri siyasi partilerde belki "deprem" etkisi yaratmadı ama bazılarında derin bir sarsıntı yarattığı kesin.
O partiler de öyle veya böyle bu sarsıntının gereğini yerine getirecek.
Kimi AK Parti gibi siyasi üslubunu ve sahaya inmeyen kadrolarını gözden geçirecek.
Kimi CHP gibi İstanbul'da değişim başlatan "yenilikçileri" yukarı taşıyıp taşımayacağına karar verecek.
Kimi de DP ve DSP gibi "Olağanüstü Kongre" ye gidecek. İki partinin de işi zor. Ama eski merkez sağın yeni adresi DP için çok daha sıkıntılı bir süreç yaşanacak.
Baksanıza DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, seçim sonrası istifa edeceğini söyleyip, olağanüstü kongreye gidileceğini açıklayınca yediden yetmişe merkez sağın tüm siyasi aktörleri harekete geçti. Kimler yok ki aralarında...
Hüsamettin Cindoruk'tan İlhan Kesici'ye, Mehmet Ali Bayar'dan Süheyl Batum'a hatta AK Parti'den kopup çıkış yapamayan Abdüllatif Şener'e kadar, aklınıza kim geliyorsa hepsi harekete geçmiş durumda.
Aslında bu hareketlenmenin sırrı seçim öncesi hesaplarda yatıyor. Bu hesabın bir ayağında Demirel'in etki alanındaki isimler, bir ayağında ise Anavatan'ı pazarlık gücü olarak kontrolünde tutan Mesut Yılmaz vardı.
Onlara göre iki şey yapılmalıydı:
Bir : Bu seçimde AK Parti aşağı çekilmeli...
Bunun için de merkez sağın güçlü adayları ya CHP'den, ya da MHP'den aday olmalı ve oylar da o partilerde toplanmalı.
İki: DP'ye oy verilmemeli.
Böylece iktidara ders verilecek, DP Genel Başkanı Süleyman Soylu'ya da "Haddini bil" denilecekti.
Birinci şık bir şekilde gerçekleşti.
Eski merkez sağcı bir siyasetçi yerel seçimde nasıl oy verdiğini şöyle anlatıyordu:
"Oturduğum ilçede MHP'ye verdim. Büyükşehir'de ise CHP'ye..."
Aynı şey, İstanbul'un ilçelerinde, Antalya, Trabzon, Manisa, Tekirdağ ve Bursa gibi ilerde de uyguladı. Bu yaklaşım başlangıçta ciddiye alınmasa da AK Parti'nin "Ben yaptım oldu" siyasi üslubu nedeniyle de tuttu.
Ayrıca bunun tuttuğunu seçim sonrası DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, "Bu partide Ergenekoncular var" sözleriyle de doğruladı.
Dahası bir gazetecinin "Kim bu Ergenekoncular? Parti içinde faal olanlar var mı?" sorusuna verdiği cevapla da netleşti:
"Parti üyesi olup, kim CHP'ye oy verdiyse..."
Tüm bu olanların tek bir hedefi vardı: Yerel seçimin faturasını Soylu'ya yıkıp, bir genel seçime en az riskle hazırlanmak.
İlhan Kesici geri mi dönüyor?
İşte Ankara'da merkez sağın eski aktörlerinin iştahını kabartan bu hesaptı. Şu sıralarda birkaç grup harekete geçmiş durumda.
Seçim sürecinde bazı illeri dolaşan Hüsamettin Cindoruk ve Süheyl Batum ikilisi ilk sırada geliyor.
Bu hareketlenmenin değişmeyen sürpriz ismi ise CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici. Anlaşılan Kesici aradığını CHP'de bulamadı. Eski camiasına dönüp yeniden şansını denemek istiyor.
Doğrusu çevresi de şimdiden harekete geçmiş kulis yapıyor. Örneğin eski DSP Milletvekili Gaffur Yakın tek tek delegeleri arıyor, akademisyenlerle buluşuyor ve yeni birlikteliğin nasıl olması gerektiğini anlatıyor.
DP Olağanüstü Kongresi'ne hazırlananlardan bir de Mehmet Ali Bayar...
Bayar, her ne kadar son anda DP'nin İzmir adayı olmaktan vazgeçse de seçim sürecinde Soylu'nun yanında yer alan ve destek olan tek isimdi. Bu kez nasıl bir projeyle ortaya çıkacağı, daha doğrusu çıkıp çıkmayacağı yine merak ediliyor.
Bu isimlere Abdüllatif Şener'i ekleyenler de var.
Tabii tüm bu çabaları görünce, insan ister istemez sormadan edemiyor.
Acaba Türkiye toplumu kollarını açmış eskilerin kuracağı merkez sağ bir parti mi bekliyor?
Böyle olmadığını bizzat o aktörler de biliyor. Ama yine de ortaya çıkacaklar. O zaman tüm bu kadroların DP kongresinde delegelerin karşısına çıkması için şu sorunun cevabını vermeleri gerekiyor:
"Bu yerel seçimlerde kime oy verdiniz?"
Vicdanınız DP diyorsa, buyurun kongreye...