Kurultay günü yaklaştıkça CHP'de saflar netleşmeye başladı.
Ve kıran kırana olmasa da sürprizlerle dolu bir genel başkanlık yarışının yaşanacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Çünkü CHP tabanında, sol çevrelerde ve toplumun büyük çoğunluğunda "muhalefet" adına büyük bir beklenti var.
Hatta birçok siyaset uzmanı, siyasetçi, köşe yazarı Türkiye'de iktidar değil bir "muhalefet sorunu" yaşandığı görüşünde... Bu sorunun ana müsebbibi ise CHP...
Böyle göründüğü için de CHP'den toplumu rahatlatacak, iktidardan umudunu kesenlerin sığınacağı bir liman olması bekleniyor.
Zemin de çok müsait...
Bir yanda yüzde 47 oya rağmen toplumun tümünü kucaklayamayan, biraz da "öteki" leştiren bir iktidar var.
Gelir dağılımındaki adaletsizlik inanılmaz boyutlarda. İşsizliğe çözüm üretilmiş değil. İktidarın işçi ve memur sendikalarıyla, sivil toplum örgütleriyle ilişkisinde "sorun" var.
Kürt ve Alevi sorunu gibi solun ilgi alanında yer alan temel meselelere ilişkin atılmış tek adım yok.
Dahası solun diğer parti ve kesimlerinin "en zayıf" olduğu bir süreçten geçiyoruz.
Böyle bir zeminde bütün gözler CHP'de...
Acaba CHP'de yeni bir çıkış, yeni bir çekim merkezi ve köklü bir değişim olabilir mi?
İlk bakışta Baykal ve ekibinin zapturapt altına aldığı CHP'de böyle bir ihtimal görünmüyor. Görünmüyor çünkü son 6 ayda inanılmaz bir delege hesaplaşması yaşandı.
Ve başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere büyük illerin kurultay delegeleri "özel seçildi" ve kime oy verecekleri imzalarla "ipotek" altına alındı.
Ancak...
Evet, ancak sol geçmişten gelen CHP delegelerine tek tek bakıldığında "ipotek"lerin bile işe yaramayacağı, hepsinin artık "lideri taşımaktan" yorulduğu ve bir "değişim arzusu" içinde olduğu görülüyor.
CHP umut verebilecek mi?
Adeta "iktidarsızlık" canlarına tak etmiş durumda. CHP delegesi, ne CHP'den kopmak istiyor, ne de mevcut yönetimden memnun. Ama umutsuz da değiller. Her kurultayda olduğu gibi bu kez de Ankara'ya "değişim" umuduyla gidecekler.
Sunulan beklenti de şu:
"Bu kez Baykal çok köklü bir değişim yapacak. Partide yaş ortalaması 70 olan 'Politbüro' gidecek. Yeni sesler, yeni isimler gelecek..."
Böyle bir ruh hali içindeki 1213 kurultay delegesini düşünün...
Hepsi de Ankara'dan bölgesine "umut"la dönmek istiyor.
Peki, dönebilecekler mi?
Doğrusu kurultaya hazırlık sürecine ve partinin merkez yöneticilerinin yaklaşımına bakınca tünelin ucunda "ışık" görünmüyor.
Geriye bir tek alternatif kalıyor; Diğer genel başkan adayları...
Mevcut Genel Başkan Deniz Baykal dışında, Prof. Dr. Haluk Koç, Prof. Dr. Tolga Yarman, Parti Meclisi üyesi ve eski gençlik kolları başkanı Ayhan Yalçınkaya ve son olarak da Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Umut Oran genel başkan adayı olarak görünüyor.
Bunlar arasında iki aday dikkat çekiyor. Haluk Koç ve Umut Oran ... 22 Temmuz seçimlerinden sonra muhalefet bayrağı açan Haluk Koç, hızlı başladı ama ne partide ne de toplumda bir rüzgar estiremedi. En büyük tepkiyi de siyasette yol arkadaşlarının seçimiyle aldı. Buna rağmen tüzüğün öngördüğü 253 imzayı bulmakta sıkıntı yaşamayacağı söyleniyor.
Sürpriz isim ise genç işadamı Umut Oran...
Aylar önce bu köşede ortaya çıkacağının ipuçlarını verdiğimiz Oran, adaylık konusunda bir hayli kararlı.
Herkesin merak ettiği soru da şu: Genç işadamı Umut Oran solun "umudu" olabilecek mi?
Birçok kişi Oran'ın erken harekete geçtiğini ileri sürüyor ve "Umut'u CHP 'Deniz'ine kim itti?" diye soruyor.
Ama Oran denize itildiğini düşünmüyor.
"Ben maraton koşucusuyum. Bu sadece bir başlangıç..." diyor.
Peki, genç siyasetçi CHP'nin rafa kaldırılan Kürt raporlarını ne yapacak?
Parti kapatmalara, Alevi sorununa ve bugünkü CHP'ye ne nasıl bakıyor?
Bu kritik soruların cevapları da bir sonraki yazımızda...