Cumhurbaşkanları veya başbakanların yurtdışı gezilerinde önemli açıklama yapma geleneğini, bildiğim kadarıyla rahmetli Turgut Özal başlattı.
Şimdi bu geleneği zaman zaman Cumhurbaşkanı Gül de, başbakan Tayyip Erdoğan da sürdürüyor.
Gazeteciler de her geziye aynı beklentiyle çıkıyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Mısır gezisi de böyle başladı.
Mısır'a gidişin ilk gününde gazetecilerce fazla sıkıştırılmayan Cumhurbaşkanı Gül, dönüş yolunda ilginç bir açıklama yapar diye adeta soru yağmuruna tutuldu.
En çok merak edilen konu Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "Türban siyasal simgedir" açıklaması konusunda Cumhurbaşkanının ne düşündüğüydü.
Cumhurbaşkanı Gül bu soruyu ustaca geçiştirdi:
"Bu konuyla ilgili konuşmaya başlarsak burada söylediklerimizin hepsi boşa gider. Gündemi unuttururuz."
Gazetecilerin soruları arasında üç konu öne çıkıyordu.
İlk soru AK Parti hükümetinin AB ile ilişkilere soğuk davrandığı, gönülsüz yaklaştığı biçimindeki yaklaşımlara nasıl baktığı çerçevesindeydi. Cumhurbaşkanı Gül'ün bu konudaki açıklaması çok netti:
"2007'de iç meseleler enerjimizi aldı ama artık bunlar geride kaldı. Türkiye'nin bir numaralı önceliği AB üyeliği olacak. Şunu söyleyebilirim ki 2008 Türkiye için AB yılı olacak."
İkinci soru PKK sorunu ve Kürt meselesiyle ilgiliydi. Geçmişte yapılan hatalardan gerekli dersler çıkarıldığını söyleyen cumhurbaşkanı Gül şöyle diyordu:
"Bu konularda gayet açık ve cesur olmamız lazım. Geçmişte kayıp yıllarımız oldu. Zannettik ki PKK bitirildi, sıfır oldu. Öyle değildi, herkes bunu biliyordu. Şimdi bütün bu tecrübelerden de faydalanarak çalışılıyor."
Üçüncü konu ise tekstil ihracatçılarının zor durumda olmasıyla ilgiliydi. Cumhurbaşkanı Gül bu konuda işadamlarına ilginç bir uyarıda bulundu:
"Dünya rekabetçi bir ortama doğru gidiyor. Herkes kendini bu yapıya göre hazırlamalı. Başka ülkelerle rekabet etmekten kaçmak mümkün değil."
Sonuç olarak bu gezide Cumhurbaşkanı Gül, gündem yaratacak özel bir açıklama yapmasa da gazeteciler cumhurbaşkanına satır aralarında manşete çıkacak açıklamayı yaptırmışlardı: "2008 AB yılı olacak!"