DP kongresi ertelendi.
Sürpriz değildi ama olmaması, devam eden çöküşe bir katkı daha sundu.
Son 15 yıllık düşüşün son noktası bu. Bundan sonrası yok.
Ya bu parti tarih olacak, misyon bitecek.
Ya da bizim hesaplayamadığımız olağanüstü bir şey olacak parti yeniden ayağa kalkacak.
Kongrenin ertelenmesine ikinci olasılık açısından bakanların sayısı bir hayli fazla...
Anlaşılan o cephede hala "umut" var.
Görünün o ki, bu umut için olağan kongreye kadar kavga devam edecek.
Peki, bugünden kavgayı bitirmek daha doğru değil miydi?
Kulislerde konuşulan şey şu; Mehmet Ağar'ın genel başkanlığa ihtiyacı var.
Bu nedenle kongrenin ertelenmesi gerekiyordu.
Bu ertelemeyi isteyenler de bu işin farkında.
Gördüğünüz gibi hiçbir şey göründüğü gibi değil.
Kulislerde Ağar için bunlar söyleniyor.
Peki Ağar ne düşünüyor?
"Demokratik bir kongreyi gerçekleştirmek üzere ve aday olmayacağımı ısraren beyan etmek suretiyle görevimin başına döndüm" diyen Ağar, kongrenin ertelemesi için şöyle diyor:
"Aday olan arkadaşlarıma parti teşkilatlarımıza ve kamuoyuna kendilerini ve projelerini daha iyi anlatabilmelerini sağlayacak ve parti teşkilatlarındaki heyecanı yükseltecek zamanı ve fırsatı tanımak için 4. Olağanüstü Kongre'yi iptal ederek mayıs ayı içerisinde olağan kongrenin yapılmasına karar verdim."
Dikkat, erteleme yine partinin iyiliği için.
Adaylar kendilerini iyi tanıtsın...
Ve heyecan yaratsınlar...
Kongrenin ertelenmesi için yoğun çaba harcayan Salim Ensarioğlu, buna bir de "umut" ekliyor:
"Yeni bir delegeyle seçim olmalı. 56 il başkanı istifa etmiş, yerlerinde yedek başkanlar var. Teşkilatla çalışarak yeni delegeler yeni başkanları seçsin... Bu süre içinde bir umut yaratmak da mümkün."
Araya girip soruyoruz, Mehmet Ağar'a destek olmak için bu çabayı verdiğiniz söyleniyor. Sizin temel gerekçeniz neydi?
"Benim temel gerekçem Ağar'ın istifa etmemesiydi. Ağar, Tansu Hanım gibi yapmadı. Partinin önünü açmadı. Herkes 'bu adam oradaysa ben tartışmam, kavga etmem' dedi. Çekindi. Ağar adayların önünü tıkadı. Ben bundan rahatsız oldum ve harekete geçtim."
Genel başkan adaylarından Nevval Sevindi ise kongrenin ertelenmesini
"onur kırıcı" olarak niteliyor ve şöyle diyor:
"Benim ilişkide olduğum delegeler ve taban bundan büyük üzüntü duydu. Bir delege, 'iki gün kala kongre iptali bizim için onur kırıcıdır' dedi. Bu bir öfke yaratmış durumda. Türkiye'de adı demokrat olan bir partiye bu yakışmıyor. Bu kongreyi yapmış olmakla bir prestij kazanabilirdi. Mayısa kadar çok zaman var. Benim istediğim bir heyecan yaratmaktı, onun için ilk açıklayan ve partinin elinden tutan oldum. Çünkü taban kendini mağdur, yenilmiş hissediyordu."
Eski DYP Ankara İl Başkanı Nevzat Ceylan ise Ağar'ın hemen istifa etmesi gerektiğini belirtiyor ve şöyle diyor:
"Bugün AKP'nin rakibi merkez sağdır. Merkez sağın temsilcisi Demokrat Parti'yi çökertmek için Ağar sanki özel olarak görevlendirilmiştir. Bu nedenle Ağar, bu noktaya getirdiği partiden elini bir an önce çekmeli. Kongreyi de derhal toplayarak DP'nin ve Türkiye'nin önünü açmalıdırlar. Artık yeter! Ağar derhal istifa etmelidir."
Peki, kongre kime yaradı?
Mehmet Ağar'a yeni bir fırsat kazandırdığı kesin...
Ama partiye bir şey kazandırabilecek mi, bunu ilerleyen zaman içinde göreceğiz...