Geçen yılın haziran ayında "Denizlerde 'monopol' savaşı" başlığıyla İzmit Körfezi'nde yaşanan "Kılavuzluk ve römorkaj hizmetleri"nin yasal olmayan yöntemlerle nasıl tek elde toplandığını belgeleriyle ortaya koymuştuk.
Yazı bir anlamda denizcilik sektörünün "kanayan yarası" na parmak basmış ve geniş yankı yaratmıştı. Konu gerçekten önemliydi.
Öylesine önemliydi ki, denizcilik sektörünün son 10 yılı neredeyse büyüyen ve çözümsüz hale gelen bu sorunu tartışmakla geçti.
Sorun büyüdükçe, sorunu çözümsüz hale getirenlerin "rantı" da büyüyordu.
Medmarin ve DEKAŞ Konsorsiyumu'nun İzmit Körfezi'nde yarattığı "monopol" ün bu köşede kamuoyuna açıklanmasından sonra, konu sektörün en etkili ve tek meslek örgütü İstanbul Deniz Ticaret Odası Meclisi'nde de birkaç kez gündeme geldi ve sert tartışmalar yaşandı.
Hatta Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan, 162 denizcilik örgütünün topladığı imzayı Bakan Binali Yıldırım'a göndererek olaya el koymasını istedi.
Kalkavan o yazısında şöyle diyordu:
"Tüm dünya ülkelerinin rekabetle sağladığı 'kaliteli hizmet' yok oldu. Bu bölgelerde özel sektörce 'monopol' yaratıldı. Bunun acilen önlenmesi gerekiyor."
Peki sonra ne oldu?
Sorunun cevabı iki açıdan dikkat çekici.
İlki şu, basında doğru eksende yazılan her yazı mutlaka ilgili alanda ciddi bir kamuoyu yaratıyor.
İkincisi ise yetkililerin uzun süre yazılanlara sessiz kalması ya da tepki vermemesi olayla ilgilenmedikleri anlamına gelmiyor.
İşte bizim daha önce birkaç kez kaleme aldığımız "denizlerde monopol savaşı" başlıklı yazılarımızın akıbeti de böyle oldu.
Geçen hafta İstanbul Deniz Ticaret Odası Meclisi'nin kürsüsünde Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım vardı. Gündemdeki konu ise "Kılavuzluk ve römorkaj hizmetleri" ydi.
Bakan Yıldırım, şöyle diyordu:
"Kılavuzluk ve römorkaj hizmetleri rant kapısı olmaktan çıkacak, hizmet kapısına dönüşecek."
Gördüğünüz gibi konu geç de olsa gündeme gelmiş ve bizzat Bakan Yıldırım kürsüden yaptığı açıklamayla insanların yüreğine su serpmişti.
Geriye bir tek soru kalıyor...
Acaba bu sözün gereği ne zaman yerine getirilecek? Yeni yasal düzenleme getirilmesi için bir 6 ay daha beklenecek mi?