ŞİMDİ Başbakan Erdoğan'ın ortaya attığı İstanbul'da "otomobilleri sınırlandıralım" fikrini tartışıyoruz. Çok değil bir yıl önce de aynı şeyi bu kez "Köprü gişeleri kaldırılsın mı, kaldırılmasın mı" ekseninde tartıştık.
Ne oldu?
Yerimizde saydığımız kesin. O günlerde "Otopark harcı 'haraca' dönüştü!" (7 Ocak 2006) diye bir yazı yazmıştım. İşte o yazıda yıllardır İstanbul'da ihmal edilen bir soruna değinmiş ve şöyle demiştim:
"İstanbul'un ana caddelerinden ara sokaklarına kadar bırakın arabaları, insanlar yürüyemez oldu. Neden?
Çünkü bina yaparken otopark yapmıyoruz. Vatandaş olarak kendimizi suçluyoruz ama aslında asıl suçlu belediyeler. İmar Kanunu'nun 10. maddesine göre belediye otopark yaptırmayan her bina sahibinden 'Otopark Harcı' adı altında ciddi para alıyor. Rakamlar binasına göre 30'la 60 milyar arasında değişiyor. Niçin alınıyor? Otopark yapılması için. Peki yapılıyor mu? Tek bir örnek yok. Adeta 'otopark harcı' otopark 'haracına' dönüşüyor. Yani bizleri haraca bağlayan sadece 'otopark mafyası' değil, kendi oylarımızla seçtiğimiz belediyeler de aynı şeyi yapıyor."
Kimse bunun hesabını vermiyor, biz de oy verirken bunu sormuyoruz, sonra kalkıp uygulaması zor bir fikri tartışıyoruz.