Son dönemin gündem yaratan siyasetçisi DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar yine yollarda... Bu kez adres Ege'nin dünyaya açılan penceresi Denizli... Siyaset kulislerini takip eden biri olarak Ağar'ın "Dağda silahla gezeceklerine düz ovada siyaset yapsınlar" sözünün Ege'de nasıl karşılandığını doğrusu merak ediyordum.
Çünkü siyaset kulislerinde sıkça Ağar'ın açıklamalarının özellikle Demokrat Parti ve Adalet Partisi'nin oy deposu olarak nitelenen Ege'de ciddi tepki aldığından söz ediliyordu. Dahası Denizli en fazla şehit veren iller arasındaydı.
Acaba bu tespitler gerçekçi miydi?
Bir grup gazeteciyle birlikte İstanbul'dan Denizli'ye ulaştığımda ilk şaşkınlığımı farklı yollardan gelen çok sayıda gazeteciyi görünce yaşadım. Basının bu ilgisi sadece kişisel ilişkilerle açıklanamazdı.
Anlaşılan herkes Ağar'ın nasıl karşılanacağını ve ne söyleyeceğini merak ediyordu.
Nihayet miting saati gelip çattı.
Bir gece önce DYP'liler bildik siyasetçi üslubuyla en az 50 bin kişinin katılacağını söylüyor, gazeteciler ise yine bildik bir "hadi canım" tavrı ile cevap veriyordu.
Denizli'nin en büyük alanı olan "Demokrasi Meydanı"na ulaştığımızda gruplar daha yeni gelmeye başlamıştı.
Ancak bir süre sonra işin rengi değişti. Meydan hınca hınç dolmaya, kalabalıklar da coşmaya başladı.
Tam bir miting havası vardı.
Ağar, "DYP'nin iktidar yürüyüşü" için otobüsün üzerine çıktığında ise meydan, 30 bini aşkın kişinin "Ağar başbakan" sloganlarıyla inliyordu. Ağar da herhalde ummadığı bu ilgi karşısında çok daha emin konuşuyordu.
"Denizli iktidar yolunu açtı. Bugün sizden güç aldık, iman tazeledik. Denizli'de demokrasi destanı yeniden yazılıyor."
Tabii en merak edilen konu, Ağar'ın yankı yaratan "Dağda silahla gezeceklerine düz ovada siyaset yapsınlar" sözü ile ilgili ne söyleyeceğiydi. Doğrusu Ağar yine bildiğinden şaşmadı ve sözünün arkasında durdu.
"Türkiye yepyeni bir değişimin eşiğindedir" diyen Ağar sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin her yerindeki analar bizimdir. Bu topraklarda doğan ve büyüyen bir çocuğun eline silah verip dağlara çıkartmayacağım. Ben şehit aileleri üzerinden siyaset yapmadım. Denizli 111 şehit verdi. Mehmet Ağar 112'nci şehit olmasın diye uğraşıyor."
Denizli "Demokrasi Meydanı"nda en çok alkışı da Ağar"ın ağzından dökülen bu sözler aldı.
Görünen o ki, Ağar'ın "düz ovada siyaset" açılımı sadece Güneydoğu ve Doğu'da değil Türkiye'nin Ege'sinde de hedefine ulaşmış.
Miting otobüsünden inip halkın arasına karıştığımızda da bu gerçeği gördük.
Denizlili bir çiftçi ile tekstil işinde çalışan bir işçi adeta toplumun yaklaşımını özetliyordu:
"Bu sözü nasıl karşıladığımız önemli değil, önemli olan bu sözün hayata geçirilmesi. Bu zor bir iş... Kim başarırsa memleketin önü açılır."
Doğrusu, Anadolu bir kez daha İstanbul ve Ankara'nın siyaset mahfillerinden bakanları şaşırtıyordu.
Bir şaşırtıcı tespiti de miting öncesi meydanı uzaktan izleyen bir çiftçi yapıyordu:
"Ağar'ı izlemeye geldim. Daha kime oy vereceğimi bilmiyorum. Ama bakacağım kim AKP karşısında güçlüyse ona vereceğim. Çünkü ben bugün 52 yaşında iki çocuk sahibi olarak Bağ-Kur primimi bile ödeyemiyorum."
DYP, Denizli'deki "İktidar Yürüyüşü" mitingine neredeyse tam kadro katılmıştı. Celal Adan, Nüzhet Kandemir, Ümmet Kandoğan, Mümtaz Yavuz, Bahattin Şeker, eski Devlet Bakanı Salih Sümer, Prof. Dr. Timur Gürgan, Vedat Bayram ve Orhan Keçeli.
Kısaca DYP, Denizli'de "İktidar Yürüyüşü" mitingiyle iyi bir sınav verdi. 3 Kasım 2002 seçimlerinde Denizli'de AK Parti'nin 100 bin, CHP'nin 92 bin DYP'nin ise 80 bin oy aldığı düşünüldüğünde önümüzdeki olası bir seçimde DYP'nin ciddi bir şans yakaladığı açık.
Tabii DYP'nin oyunu artırıp artırmaması gerilimli geçecek 2007'deki performansına bağlı.