İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaptı. "İstanbul trafiği 18 Eylül'de rahatlayacak."
Peki ne olacak da İstanbul'da trafik rahatlayacak?
Başkan Topbaş, büyük olasılıkla İstanbul'un dört bir yanında süren yoğun yol genişletme ve kavşak çalışmalarının bitirilmesine güveniyor. Kuşkusuz bu çalışmalar önemli ve bittiğinde trafik akışına katkıları olacak.
Ancak unutulan önemli bir gerçek var. O da şu: E-5 gibi anayolları genişletseniz de, yeni kavşaklar açsanız da durum değişmez. Çünkü hala İstanbul'da ciddi bir otopark sorunu var.
Eğer bu çalışmalara paralel yeni otoparklar yapılmazsa harcanan paraya yazık olacak. Çünkü, siz yol genişlettikçe o yol kenarları otoparka dönüşüyor. Şehir içi caddeler zaten bu durumda.
Önceki gün Sarıyer'in ana caddesindeydim. Cadde boyunca sadece bir sıra değil, gözlerime inanamadım, iki sıra park etmiş arabalar vardı. Trafik polisleri herhalde artık bu işlere bakmıyor.
Vatandaş da gideceği yere kadar arabasıyla gitme tembelliği içinde. Bir de otopark olmayınca eline kullanacağı bir fırsat geçiyor.
Bu sorunu çözmek için İstanbul'da neden hızla otoparklar yapılamıyor, anlamış değilim. Özel sektör bekliyor, eminim yapişlet modeliyle yüzlerce talipli çıkar.
Bu noktada bir başka önemli konu da ana arterlerde meydana gelen trafik kazaları.
Gece saat 23.30. E5 üzerinde Topkapı - Merter arasında adım adım ilerliyoruz. Meğer basit bir kaza olmuş. Ama ne ortada polis var, ne de kaza yapanlarda bir hareket. Bırakın zaman kaybını ve yarattığı stresi yüzlerce aracın benzin tüketmesi bile önemli değil mi?
Hala bu basit kazalar nedeniyle trafiğin tıkanmasına bir çözüm bulunmaması garip değil mi?