Türk Hava Yolları son dönemde ciddi bir çıkış içinde ve filosunu giderek büyütüyor. Ayrıca son dönemde halka açılarak da önemli bir atak başlattı. Ancak hizmet konusunda aynı şeyi söylemek ne yazık ki mümkün değil.
Yurtiçi uçuşlarda süre kısa olduğu için insan pek önemsemiyor. Ama uzun mesafeli uçuşlarda hem hizmet kalitesi hem de uçak konforu ister istemez insanı etkiliyor.
Bu ay içinde önce Dubai'ye ardından da New York'a gittim. Biri yaklaşık 4 saat, diğeri ise 10 saat süren bir yolculuk. Birinde Emirates'le diğerinde ise THY ile uçtum.
Emirates'in hizmet kalitesi ve konforu konusunda söylenecek söz yok. Basit bir örnek, her koltuğun önünde ekranı ve telefon var. İster müzik dinlersin, ister film seyredersin. Onlarla yetinmezsen uçağın önüne, arkasına ve alt kısmına yerleştirilen kameralardan özellikle iniş ve kalkışta ilginç görüntüleri bile izleyebilirsin. Yemeklerse mükemmel.
Şimdi gelelim Türk Hava Yolları'na... Doğrusu söylenecek söz bulamıyorum. Koltukların sıkışıklığı bir yana, gidişte de dönüşte de makarna yemek zorunda kalmak insanın ağırına gidiyor. Hostese, "Bir alternatif yok mu" diye sorulduğunda verilen cevap da çok şaşırtıcı:
"Vardı ama maalesef kalmadı."
Türkiye'nin en önemli kurumunda hizmet kalitesi böyle mi olmalı?
Bir başka önemli konu da THY'nin yeni servis elemanları. Dün Hıncal Abi de (Uluç) yazdı. Gerçekten son dönemlerde dikkat çekecek kadar THY'de erkek servis görevlisi çalışıyor. Tabii özellikle iç hatlarda.
Peki neden? Nedenini de bir arkadaşım anlattı:
"Çünkü iç hatlarda içki servisi yok. O görevlilerin büyük çoğunluğu İmam Hatip mezunu. İçki servisi yapmamak için de iç hatları tercih ediyorlar."
İnsanlar dışarıdan bakınca böyle yorumluyor. Doğrusunun ne olduğunu THY yönetimi açıklarsa biz de öğreniriz.
Acaba son dönemde THY'ye ne kadar hostes alındı? Bunların ne kadarı erkek ve ne kadarı İmama Hatip mezunu? Bekliyoruz.