Türkiye, son bir yıldır iki önemli noktaya kilitlenmiş durumda. Cumhurbaşkanlığı ve erken seçim.
Muhalefet partileri erken seçimi dayatırken, iktidar partisi de bugüne kadar seçimin zamanında olacağı konusunda ısrarlı.
Ne iktidar yeni bir adım atıyor, ne de muhalefet dayatmadan vazgeçiyor. Tam bir çıkmaz sokak.
Böyle olunca da siyasi gerilim düşmüyor, aksine her geçen gün artıyor.
Peki bu kilitlenmenin çilingiri ne?
Sorunun cevabı yine iktidar partisinden geldi. Dün, AK Parti'nin etkili isimlerinden Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'la konuştum. Yalçınbayır, bir AK Parti milletvekili olarak ilk kez erken seçim çağrısı yaptı ve şunları söyledi:
"Kişisel görüşüm cumhurbaşkanlığı seçiminden önce Türkiye seçime gitmelidir. Şüphesiz ki vatandaş 5 yıllık ruhsat verirken bu dönemde cumhurbaşkanlığı seçiminin olacağını da biliyordu. Bu Meclis'in cumhurbaşkanını seçme hakkı var. Fakat iktidar cumhurbaşkanlığı seçiminden önce halkın güvenini alarak seçime giderse daha da rahatlama olur. Toplumsal gerginliği azaltır. Güven oylaması olur bir nevi. Güven şu anda da vardır ama bu olursa, yeni 5 yıl cumhurbaşkanının seçimiyle başlarsa daha uyumlu bir süreç olur diye düşünüyorum."
Yalçınbayır, Türkiye'nin rahatlaması için erken seçimin zorunluluğunu dile getirirken AK Parti'nin kaygılanmaması gerektiğine de dikkat çekiyor:
"AK Parti seçimden endişe etmemeli. Görünen kamuoyu yoklamalarında o kadar da yıpranmış değil. Her iktidarın bu kadar yıpranma payı olabilir. Her siyasi iktidar kendisi için uygun zamanı, zemini arar. Bana göre uygun bir zemin. Yeni bir ufuk yeni bir imkan yeni bir fırsat..."
Sonbaharda AK Parti'nin büyük kongresi var. Yalçınbayır AK Parti'nin kongresini yaptıktan sonra seçime gidilebileceğini belirterek şöyle diyor:
"AK Parti bu kongreden daha da güçlü çıkabilir. Büyük kongresinde benim dileğim programın yeniden revize edilmesidir. Büyük kongrenin birçok tavsiye kararı alabilmesidir. Çünkü program 2001'de parti kurulurken yapıldı. Programın güncellenmesinde AB ufku yolunda yeniden düzenlenmesinde yarar var. O program devletin bilgileri elimde olmadığı zaman yaptığımız bir programdı. Şimdi bütün bilgilere belgelere de ulaşmış durumdayız. Daha rahat bir perspektifle bunu düzenleyebiliriz. Türkiye'nin önünde yeni bir ufkun ve yeni fırsatların olduğu ilan edilebilir."
"Seçimde sayımız düşebilir"
Ertuğrul Yalçınbayır özellikle yolsuzluk konularında yeni bir çıkış yapılması gerektiğini vurgulayarak şöyle devam ediyor:
"Seçim süreci yolsuzluklarla ilgili daha kararlı bir mücadeleye yol açabilir. Ve aleyhteki hususlar giderilebilir. Çünkü, AK Parti'nin elinde yine güçlü argümanlar var. Belki Meclis'teki sayı bu kadar olmayabilir ama temsilde adaletin tatmini de demokrasi de önemli. Yönetimde istikrar bakımından gerekli kolaylıklar sağlanacaktır. Halk da bunu dikkate alacaktır."
AK Parti'nin etkili sesi Yalçınbayır'a "Cumhurbaşkanlığı seçiminde nasıl bir yol izlenmeli" diye soruyoruz. İşte cevabı:
"AK Parti'nin önceliği halkla olan konsensüsüdür. Seçim de halkla konsensüsün en önemli vasıtasıdır. Ve halk bu konuda 2002'de bir yetki vermiştir. Ama şu anda yaşanan sürtüşmeler ve gerginlikler halk tarafından değerlendirilecek, ona göre bir yöntem izlenecektir. Böylece kurumlar arasında gerginlikler derinleşmeyecektir. Ayrıca kurumların farklı görüşleri olabilir ama şüphesiz onlar da görüşlerini anayasa çerçevesinde belirtecekler. Örneğin Cumhurbaşkanı, Danıştay ve Yargıtay başkanının söyledikleri önemli mesajlardır. Bizim evvelden beri var olan eksikliklerimize vurguda bulunan önemli söylemler var. Bunları da göz ardı edemeyiz."
Yalçınbayır'ın erken seçim sonrası Meclis'e hangi partilerin gireceği ve gündemde tartışılan 82 yaşındaki Fethi Dördüncü ile ilgili görüşlerini de yarın vereceğiz.