Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Bu örgütler ne kadar sivil?

Hafta içi bu köşede Çevre Dostları Derneği'nin Bakırköy Belediyesi ekiplerince kapatılmasını protesto eden bir metne yer verdim. Metnin altında Bakırköy'ün 6 sivil toplum örgütünün imzası vardı.
Çevre Dostları Derneği, Makine Mühendisleri Odası, TEMA Temsilcisi, Mimar Sinan Kent Meclisi, İşçiMemur BağKur Emekli Derneği ve Anadolu Folklor Eğitim Merkezi.
Bu yazı üzerine Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen aradı. Deyim yerindeyse ağzından ' ateş' püskürüyordu. Neden? Nedenini şöyle anlattı: "Yeter kardeşim. Hep bizim aleyhimize yazıyorsun. Neden onların yaptığını görmüyorsun. O dernekte içki satılıyor, gazino gibi yüksek müzik açılarak çevre rahatsız ediliyordu. Biz de bu nedenle kapattık. Gidin oraya asılan ve halkın memnun olduğunu anlatan pankartları görün." Gittik gördük. Gördük ama işin ' ama'sı çok can sıkıcı. Çünkü doğrularla yanlışlar birbirine karıştırılıyor. Orada yıllar önce Bakırköy Belediyesi Çevre Dostları Derneği'ne dernek binası için bir yer tahsis ediyor. Dernek yönetimi de bu yerin arka bölümünü derneğe gelir getirmesi için restoran yapıyor ve kiraya veriyor. Ruhsatını da Bakırköy Kaymakamlığı'ndan alıyor.
Peki ne oluyor da Bakırköy Belediyesi buranın kapatılmasını istiyor? Belediyenin gerekçesi ' çevreye rahatsızlık vermesi.' Bu konuyu Ataköylülerle görüştüm. Çok sayıda rahatsız olan insan var. Daha doğrusu böyle çevreyle ilgili bir derneğin ' içkili restoran' işinin peşinden koşması herkesi rahatsız etmiş.
Bu işin bir boyutu... Bundan rahatsızlık duyuluyorsa yasal gereği yapılır. Ama yapılan sadece restoranı kapatmak değil, aynı zamanda Çevre Dostları Derneği'ne verilen yeri de almak.
Bu ne demek? İşin özü şu; " Yeri ben sana tahsis ettim . Benim yerimde bana muhalefet edemezsin." Bu ayıp sadece belediyeye de mal edilemez. Aslında hepimiz bu ayıba ortağız. Çünkü bu ülkede ' sivil toplum örgütleri' ne yazık ki kendi kaynaklarını yaratamıyor ve bazı kurumlara bağımlı kalıyor. Bağımlı sivil toplum örgütü olur mu? Olursa da sonu böyle olur...
Bu arada bir başka gelişme daha yaşandı. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen'le konuştuktan bir süre sonra art arda Bakırköy'deki farklı ' sivil' toplum örgütlerinden fakslar gelmeye başladı. Fakslarda hep aynı ortak tepki vardı: "Biz Bakırköy Belediye Başkanı Erzen'in olumlu çalışmalarını görüyoruz. Bakırköylü olarak tüm çalışmalarının arkasındayız, ayrıca derneğimize yapmış olduğu desteklerden dolayı kendisine teşekkürü borç biliriz." ' Borç' ödeyenler arasında Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Ataköy Yardım ve Kültür Derneği, Rumeli Yönetici ve İşadamları Derneği, Türk Anneleri Derneği, Türkiye Kas Hastalıkları Derneği, hatta Çanakkale Çan İlçesi ve Çevre Köyleri Dayanışma Derneği bile var.
Kuşkusuz bu örgütlerin varlık nedeni farklı düşünceleri dile getirmek ve katılmadıklarını protesto etmektir. Bundan doğal ne olabilir? Ancak, şu soruların da cevabı verilmeli... Çevre Dostları Derneği'nin yerinden atılması sizi hiç mi ilgilendirmiyor? Adı geçen ' sivil' toplum örgütlerinin birçoğu ' belediyenin tahsis ettiği yerde' faaliyet gösteriyor. Yarın aynı şey sizin de başınıza gelirse ne yapacaksınız? Ve son soru: Belediyenin baskısıyla tepki veren ' sivil' toplum örgütü olmayı içinize nasıl sindiriyorsunuz? Bu ' sivil toplum örgütleri' konusunu tartışmayı sürdüreceğiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA