Daha önce bu köşede yer alan 'Gereği düşünüldü, maildeki iddianın araştırılmasına...' başlıklı yazımıza Prof. Dr. Sümer Yamaner uzun bir cevap gönderdi. Biraz kısaltarak yayınlıyorum.
"Köşenizdeki 'yargısız infazınızı' üzüntüyle okudum. Benim bildiğim gazetecilik olaylara çok yönlü bakmayı gerektiren bir meslek. Halbuki siz daha baştan 'vurun abalıya' mantığı ile yazınızı kaleme almışsınız.
Gerçekten de Başbakanlığın bu tür bir şikayete yaklaşımı takdire şayan. Tabii insan 'Ortalıkta bu kadar hırsızlık ve suiistimal dururken, hiçbir kabahati olmayan bir öğretim üyesinin üzerine neden bu kadar gidiliyor acaba' diye de düşünür. Konu ile Vakit gazetesinin de ilgileniyor olması, eski web sitemin girişindeki 'Atatürk' fotoğrafı ve 'İzindeyiz' yazısının birilerini rahatsız mı ettiği şüphesini uyandırmıyor da değil.
Söz konusu hasta ( Hayrettin Kaya ), 30.10.2003'te, özofagus tümörü tanısıyla tarafıma başvurmuş ve ameliyat olması gerektiği izah edilerek yatışı planlanmıştır. Kendisi ya da yakınlarıyla herhangi bir para pazarlığı yapılmamıştır.
(...) Tam tersine, tüm hastalarıma söylediğim gibi, bu hastanın yakınlarına da 'Sizinle aramızda para konusu olamaz, para işlerini Döner Sermaye veznesinde halledeceksiniz, bana sadece tıbbi sorularınızı sorunuz' demiş bulunmaktayım. (...) Adı geçen hastaya 12.12.2003'te, bizzat benim başkanlığımdaki ameliyat ekibi tarafından ameliyatı yapılmıştır. Ameliyat yaklaşık 4.5 saat sürmüş ve başından sonuna kadar tarafımdan gerçekleştirilmiştir. Ameliyat sonrası dönemde de tüm ekibim tarafından gerekli takip ve tedavisi yapılarak 22.12.2003'te cerrahi şifa ile taburcu edilmiştir.
Tüm bunlara rağmen ameliyattan sonra hastanın yüzüne bile bakılmamış olduğunun iddia edilmesi mantıkla bağdaşmamaktadır.
(...) Günde en az 4 bazen de 5 kez vizit yapılan bir serviste 'hastanın yüzüne bakılmadığı' iddiası kabul edilemez. Kaldı ki, hasta, yakınlarının talebi doğrultusunda özel hastam olarak değil kliniğimizin bir hastası olarak yatmış ve tedavi edilmiştir.
(...) Anlaşılabildiği kadarıyla hasta yakınları, hastalarının hastalığından sorumlu tutacak ve kendilerini vicdanen rahatlatacak bir suçlu bulmak çabasındadır. Halbuki hastalığın beklenen doğal seyrinden hekimi sorumlu tutmak mümkün değildir.
Sonuç olarak, hastaya yapılması gereken tıbbi müdahaleler, hiçbir tartışmaya mahal vermeyecek şekilde, usulüne uygun ve başarıyla yapılmıştır. Hastadan ek olarak tahsil edilen tüm ücretler, Döner Sermaye veznesince ve kurumumuz usullerine ve yasalara uygun olarak fatura ve makbuz karşılığı tahsil edilmiştir. Hastanın ameliyat sonrası bakımı ve tedavisi de kusursuz olarak tamamlanarak hasta iyileşme ile hastaneden çıkarılmıştır.
Hiçbir cerrah KANSER ameliyatı yaptığında hastasına YAŞAM GARANTİSİ veremez. Böyle mantık dışı bir uygulama dünyanın hiçbir ülkesinde yoktur.
Saygılarımla.
Prof. Dr. Sümer Yamaner"