Star Medya Grubu'nun satışı için son haftaya girildi. 26 Eylül'de ihale yapılacak. Doğrusu TMSF'nin Star Medya Grubu'nun satışı için gösterdiği çaba ve ihale sürecine ilişkin hazırlıklar ve yürütülen çalışmalar çok başarılı. Ancak ortada ulusal TV yayıncılığı açısından ciddi bir 'mevzuat kaosu' var ve bu, talipliler arasında soru işareti yaratıyor.
Grubu almak için hazırlık yapan yabancılar, bu sorular karşısında ciddi tereddüt yaşıyor. İşin ilginç yanı bu sorulara TMSF'nin cevap vermesi de imkânsız. Çünkü nereye elinizi atsanız orada kalıyorsunuz. Ve ortada sayısız soru cevabını bekliyor.
Peki nedir akılları karıştıran sorular?
1- Türkiye'de mevcut tüm ulusal kanallar gibi Star TV ve Kral TV'nin de frekansları yayın kurumunun değil kamunun malıdır.
Bu frekanslar aslında ulusal yayıncı kuruluşlar açısından 'hukuki' değil 'fiili' bir durumdur. Yani açıkçası hepsi 'işgal' statüsünde. Bir nevi gecekondu gibi. Dahası, ihale evrakında açıkça bu frekansların alıcısına 'müktesep hak' oluşturmayacak şekilde kullanılacağı söyleniyor.
Bunun anlamı şu; ihale ile frekansların mülkiyeti devralınmayacağı gibi, süresi garanti edilmiş bir kullanım hakkı da mevcut değil.
İhaleye girmeye hazırlanan yabancılar, bu garip ve kaotik durumu görünce şu soruları soruyor:
"Biz ihaleyi kazandıktan sonra, örneğin 1 yıl içinde frekans ihalesi yapıldığında durumumuz ne olacak? Bu ihaleyle herhangi bir öncelik hakkı veya statü verilecek mi?"
İşin doğrusu bu soruya TMSF'nin vereceği bir cevap yok. Hatta RTÜK'ün de olduğunu sanmıyorum.
Şu andaki duruma göre, ihale konusu olan frekanslar, önümüzdeki dönemde açılacak frekans ihalesinde tekrar ihaleye çıkabilir ve bu ihaleye girmemiş birisi de aynı hakka sahip olabilir. Bu çok önemli! Bu durumda örneğin 'Star Medya Grubu' için ihalede ödenmiş paralar boşa ödenmiş olabilir.
2- Akılları karıştıran ikinci önemli konusu ise 'İhaleye talip olan yabancıların hisse durumu.'
Şimdiki mevzuat yabancıların yüzde 25'ten fazla ortak olamayacağını öngörüyor. Çünkü bu konudaki yasa Cumhurbaşkanı tarafından veto edildi ve öyle yasalaştı. Ancak Başbakan Tayyip Erdoğan bu konuda çok net bir açıklama yaptı. Sınırlamanın yanlış olduğunu ve bunun değiştirileceğini söyledi.
Bu konuda da akıllara takılan soru şu:
'Bu değişiklik ihaleden önce olacak mı, olmayacak mı?'
Şunun şurasında Star Medya Grubu'nun ihalesine bir hafta kaldı. Bu değişiklik önümüzdeki bir haftada olmayacağına göre yabancılar haklı olarak Başbakan'ın bu beyanının gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini merak ediyor.
Ama ne yazık ki bunun da bir cevabı yok.
Bu iki temel yaklaşımın cevabı verilmeden yapılacak bir ihalenin sonradan problem yaratacağı açık biçimde ortada.
Bu zeminde yapılacak bir ihale bana göre iptal olur. Ve ardından hızla yasa değişikliği yapılır. İşte o değişiklikten sonra herkes ihaleye talip olur ve statülerini bilerek ihaleye katılır.
İşin doğrusu da bu değil mi?