Okullar önümüzdeki hafta açılıyor. Milyonlarca öğrenci ders başı yapacak. Türkiye genelinde birçok okulun hem derslik hem de öğretmen sıkıntısı yaşadığı açık.
Ancak bunların arasında bir okul var ki, onun sıkıntısı biraz farklı. Eğitim yılına başlarken, İstanbul Avcılar İNSA Lisesi'nde adeta hayal kırıklığı yaşanıyor.
Önce elimde bulunan 21 Haziran 2005 tarihli İstanbul İl Milli Eğitim Komisyonu Kararı'na bakalım. O tarihte toplanan komisyon, 15 lisenin 'Anadolu Lisesi' olmasını karara bağlar. Bunlardan biri de Avcılar İNSA Lisesi'dir.
Kararın altında ise komisyon başkanı olarak İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, müdür yardımcıları Recep Karabulut, İlköğretim Müfettişleri Başkanı Münevver Mertoğlu, Üyeler İlhami Oral, Mustafa Elbaşı, Cemalettin Turgut gibi kurumun önemli isimlerinin imzası var. Olur bölümündeki imza da İstanbul Valisi Muammer Güler'e ait.
Bu karar ilgili okullara bildirilir.
İNSA Lisesi Müdürü Mustafa Koçoğlu o süreci şöyle anlatıyor;
"Daha sonra okulda toplantı yaptık. Kontenjanları tespit ettik. Kontenjanları resmi olarak bildirdik. Sonra resmi yazıyla Anadolu Lisesi olduğumuz bildirildi. Biz de isim değişikliği yaptık, afişler astık. İsim değişikliği yapıldı ki iptali yok. Adımız, 50. Yıl Avcılar İNSA Anadolu Lisesi oldu."
Buraya kadar sorun yok. Ancak temmuz ortalarına gelince okul yöneticileri ve bölge halkı adeta şoke olur. Çünkü İNSA Lisesi'nin adı Anadolu Liseleri arasında yoktur.
Peki ne olmuştur?
Sorunun resmi bir cevabı yok. Hâlâ da verilmiş değil. Okul Müdürü Koçoğlu sadece söylentilerden ne olduğunu sezmeye çalışır. Koçoğlu, sezgisini şöyle anlatıyor:
"Sonradan öğrendik ki, temmuz başlarında Avcılar'da bulunan yabancı dil ağırlıklı bir lise müdürünün itirazları olmuş. Araya nüfuzlu, siyasi adamları mı soktu ne yaptıysa bunu değiştirmek için bilemiyoruz. Ama başardı. Bizim okulun değil, diğer okulun adı listeye girdi."
İlginç değil mi? Milli Eğitim'in önemli isimleri bir karar veriyorlar, sonra bu karar birden bire değişiyor. Koçoğlu, okul yönetiminin bu değişime tepkisini ise şöyle anlatıyor:
"Bizim için moral bozukluğu oldu. Önce inanamadık, 'devletin kararı değişmez' diye düşündük. 'Bir kurallar, kanunlar ülkesinde böyle şey olursa skandal olur.' dedik. Hakikaten de skandal oldu."
Skandala dönüşen olayın bir başka boyutuna ise Müdür Yardımcısı Ahmet Berber dikkat çekiyor:
"Bu değişimin kamu yararına olması gerekir. Avcılar'ın yararına olan şey bizim bin 500 kişilik yani 6 derslikli okulun Anadolu Lisesi olmasıydı. Ama öteki lise 3 bin 500 kişilik. Şimdi asıl soru şu, o 3 bin 500 kişilik okul altüst olacak. Ve nereye gönderilecek bu öğrenciler?"
Herhalde ilgililerin 'makul' bir açıklaması vardır.