Temel bir yaklaşımımız hiç değişmiyor: Kuralsızlık
...
LPG kullanan otomobillerde yaşanan olaylar ise bunun son örnekleri.
Bunları da çabuk unuturuz.
Tıpkı 2003'te Ankara'da bir düğün salonunun altında meydana gelen LPG istasyonundaki patlama gibi.
O patlamanın ardından LPG istasyonlarının kuralsızlığı gündeme geldi ve ciddi tartışmalara neden oldu.
Bu tartışmaların zorlamasıyla da yaklaşık 10 ay önce bir yönetmenlik çıktı.
Ve yeni bir düzenleme getirdi.
Peki bu düzenlemeye uyuluyor mu? Rakamlar çarpıcı...
İstanbul'da yaklaşık 200 LPG istasyonunun kaçak olduğu söyleniyor.
Örneğin Kadıköy gibi göz önündeki bir ilçede 30 LPG istasyonunun 6 tanesi kaçak.
Yani kurallara uymadan yapılmışlar.
Ruhsatı veren de Büyükşehir Belediyesi.
Valilik yıkım için yazı yazmış ama uygulayan yok.
Kadıköy Belediyesi durumdan vazife çıkararak istasyonların çalışmasını önlemek için önce önlerini kazmış, ardından da TEDAŞ'a yazı yazarak elektriklerinin kesilmesini istemiş.
Ne var ki TEDAŞ bu konuda adım atmamakta direniyor.
Dahası var...
Makine Mühendisleri Odası'na ruhsatlı istasyonlar bile kuralları yerine getirmek için tek başvuru yapmamış.
Anlaşılan deprem tehlikesiyle iç içe denetimsiz bir İstanbul'da yaşamaya mahkumuz.