İstanbul Barosu'nun Olağan Genel Kurulu'nun ilk günü tam anlamıyla bir kulis çalışmasına sahne oldu. Bir yandan Divan seçim çalışmaları yürütülürken, öte yandan gruplar tek tek avukatlara ulaşmaya çalıştı Divan seçiminde 4 grup anlaşınca fazla çekişme yaşanmadı ve eski Milletvekili Ünsal Tüzün divan başkanlığına oy birliğiyle seçildi.
Lütfü Kırdar Kongre Merkezi ilk kez avukatlara ev sahipliği yapıyordu. Geleneksel olarak İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde yapılan baro seçimleri ilk kez böylesine geniş bir salona taşındı.
Bu seçim sadece salon değişikliği açısından değil, aynı zamanda baroda yol ayrımı açısından da bir ilke sahne oluyor. Çünkü İstanbul Barosu'nun 30 yıllık tarihinde ağırlıklı rol oynayan Çağdaş Avukatlar Grubu, bugün iki ekiple seçime gidiyor. Çağdaş Avukatlar Grubu ve Önce İlke Grubu.
Kuşkusuz bu, baro seçimi açısından ilginç bir durum. Şimdi Olağan Genel Kurul Salonu'ndan tesbit ettiğimiz izlenimlere dönelim. Sözünü ettiğimiz iki grup da bu seçimde iddialı. Ve ilk günün kulisine göre, seçim ağırlıkla yine bu iki grup arasında geçecek. Ancak, baro tarihinde hiç olmayan sürprizler de yaşanabilir.
Dün kulislerden aldığımız ilk izlenime göre, baro seçimlerinde avukatların siyasal profilleriyle, Türkiye'nin politik yelpazesi arasında ciddi bir paralellik var. Yani tam anlamıyla bir Türkiye yansıması.
Çağdaş Avukatlar Grubu Adayı Bahri Bayram Belen'in kimliği ve ekibindeki aday profiline baktımızda hemen dikkatimizi 12 Eylül öncesi sol içinde yer alan demokrat kişileri görüyoruz. Bugün kendilerini demokratikcumhuriyetci çizgide tanımlayan bu kişilerden Gülçin Çaylıgil, Yücel Sayman, Bahri Belen'le birlikte...
Önce İlke Grubu adayı Kazım Kolcuoğlu'nu geçmişte, Çağdaş Avukatlar Grubu içinde yer alan, ama bugün kendilerini KemalistUlusalcı çizgide tanımlayan avukatlar destekliyor.
Çağrı Grubu adayı Muharrem Balcı'ya ise, geçmişte İslami kesim içinde yer almış, 90'lı yıllarda başörtüsü mücadelesiyle kendilerini özdeşleştirmiş, MazlumDer gibi insan hakları örgütleriyle birlikte görülmüş avukatların desteği var. Çağrı Grubu, bu dönem muhafazakar demokrat çizgide yer alan AK Parti çevresinin de desteğini kazanmış durumda.
Birlik Grubu ve Mustafa Kuran'a gelince; Kuran, 12 Eylül öncesinin önde gelen ülkücülerinden Orhan Çakıroğlu ve Kazım Ayaydın gibi isimlerle ve Birlik Vakfı,, Milli Türk Talebe Birliği eksenli gruplarla birlikte hareket ediyor. Kısaca milliyetçi muhafazakarlar Kuran'ı destekliyor.
İstanbul Barosu Olağan Genel Kurulu'nda fotoğraf böyle...
Seçimin kaderine gelince... İşin doğrusu Çağdaş Avukatlar Grubu yine de en şanslı görünen grup. Çünkü, 17 Aralık'ta AB'den müzakere tarihi alacak olan bir Türkiye'ye doğru gidiyoruz. Bu sürece sıcak bakan bir baro yönetimi Türkiye için hayati derecede önemli. Eğer bugün seçime katılacak avukatlar Türkiye'nin tarihi yolculuğu doğrultusunda bir irade kullanırlarsa, Çağdaş Avukatlar'ın şansı büyük. Ama bu, sürpriz olmayacağı anlamına da gelmez. Özellikle AK Parti çevresinde yer alan muhafazakar demokrat avukatların tercihi, demokrat ve ılımlı kimliğiyle dikkat çeken Bahri B. Belen yerine, Muharrem Balcı olursa, sürprize hiç şaşmamak lazım. Seçim yine de Bahri B. Belen ve Kazım Kolcuoğlu arasında geçecek gibi görünüyor.
Ancak bana göre bu seçimde şimdiden söylenebilecek bir şey var ki; o da baro tarihinde ilk kez Muharrem Balcı ve Mustafa Kuran'ın oylarını ciddi şekilde arttıracağı.