Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan İl Düzeyinde Yaşam Memnuniyeti anketinin sonuçlarına göre en mutlu şehrimiz Sinop. 2013 yılının verilerini değerlendiren ve 2014 yılında yayımlanan bu araştırmada Sinopluların yüzde 77.7'si 'Mutlu musunuz' sorusuna olumlu yanıt vermiş. O günden beri hemen her gazetede 'Sinopluların mutluluğunun sırrı' temalı haberlere rastlamışsınızdır.
Bu tür araştırmaların bilimselliği konusunda tartışmalar olsa bile Sinoplular durumdan memnun görünüyor. Hatta bu payeyi taçlandırmak için geçtiğimiz hafta içinde 1. Uluslararası Mutluluk Festivali dahi düzenlediler.
Deneyimli muhabirimiz Ahmet Külsoy süreci izledi, konuyla ilgili iki haber yaptı. Bu haberlerden ilki 26.08.2016 ve ikincisi 3.9.2016 tarihinde yayımlandı. İlk haberin başlığı: Zor Günlere İnat Mutluluk Festivali... İkinci haberin başlığı: Mutluluğun Festivali...
İlki daha ayrıntılı olan ve ikincisinde 'açılışın önceki gün yapıldığı' belirtilen haberlerin içerikleri hemen hemen aynı... Kısaca özetlemek gerekirse:
"Sinop Belediyesi ve Sinop Güçbirliği Derneği'nce ilk kez gerçekleştirilen '1. Uluslararası Mutlu Şehir Festivali'nin açılışı önceki gün yapıldı." "Festivale yurt içi ve yurt dışından yüzü aşkın sanatçı, tarihçi, fotoğrafçı ve şair katıldı.
Festivale Yunanistan'dan Selanik, İtalya'dan Cenova, İstanbul'dan Beşiktaş ve İzmir'den Gaziemir destek verdi."
"Festivalde sanatçılar Zülfü Livaneli, Bülent Ortaçgil ve Emre Kınay, ut virtüözü Yurdal Tokcan, sazende Şenol Morgül ve kanun virtüözü Göksel Baktagir yer aldı."
"Festivalin mottolarından biri ise SABAH gazetesi yazarı Hıncal Uluç'un "Sinop dünyadaki 'Güneşin denizden doğup denizden battığı' 11 şehirden biri" değerlendirmesi oldu."
Komitenin eleştirisi
Okur Temsilcisi'ne gelen eleştirilerden anladığım kadarıyla Festival Komitesi bu haberlerden mutlu değil. Gerekçelerini şöyle açıklamışlar:
"Ahmet KÜLSOY adlı kişinin 'Mutluluğun Festivali' haberinin festivalimizle bir alakası yoktur."
"Haberde katıldığı beyan edilen Zülfü Livaneli ve Emre Kınay'dan haberler yüzünden ciddi tepki almaktayız."
"Festivalimizin adı 'mutlu şehir festivali' değildir, 'mutluluk festivali'dir; Hıncal Uluç'un festivalimizle alakası yoktur."
"Bu haberin ya tekzip edilmesi ya da yayından kaldırılmasını talep etmekteyiz. Aksi takdirde gerek yazar gerekse gazeteniz hakkında yasal işlemlere başvurmak zorunda kalacağımızı üzülerek belirtiriz."
'Yanlış ve yanıltıcı haber' başlığını taşıyan e-postada muhabirimizden 'Ahmet Külsoy adlı kişi' olarak söz edilmesinin ve 'alakası yoktur' gibi ibareler kullanılmasının talihsizliğini bir kenara bırakarak iddiaları inceleyelim.
Katılmayan sanatçılar
Festival Komitesi üç iddiasında da haklı görünüyor.
Festivalin adı 1. Uluslararası Mutlu Şehir değil 1. Uluslararası Mutluluk Festivali.
Hıncal Uluç'un Sinop hakkındaki sözleri festivalin resmi mottosu değil; muhabirimizin Sinop'un özgünlüğünü anlatmak için yararlandığı bir anlatım. 'Motto' tabirinin kullanılması yanlış olmuş.
Festivale Zülfü Livaneli ve Emre Kınay katılmamış.
Muhabirimizi arayıp bu hataların nedenini sordum. İlk ikisinin sehven yapıldığını ama üçüncü hata, yani katılacak sanatçılar, konusunda kendisinin yanlış yönlendirildiğini iddia etti. Bu isimleri kendisi uydurmamış, festivalden önce konuştuğu kaynaklardan almış.
Muhabirimiz aynı kaynakların kendisini 'uluslararası katılımcılar' konusunda da yanlış yönlendirdiğini; Selanik ve Cenova'dan festivale katılım olmadığını belirtti. Deprem ve iç karışıklıkları mazeret göstererek katılmamışlar. Yani haberin o kısmı da yanlış. Bu da festivalin uluslararası niteliğini tartışmalı hale getiriyor.
Resmi açıklamalar
Gerek festivali yerinde izleyen muhabirimizle, gerekse festivale katılan başka dostlarımızla konuştuğumuzda anlıyoruz ki organizasyon konusunda bir acemilik ve kafa karışıklığı var. Davet edilen ve katılması beklenen kişilerin durumu son ana kadar netleşmemiş. Bu da haberlere 'maddi hata' olarak yansımış.
Okurları yanlış yönlendirmek gibi bir motivasyona sahip olmadığından emin olduğum muhabirimiz haber kaynaklarını benimle paylaştı. Anlıyoruz ki haberdeki hatalara festival paydaşlarının birbirinden bağımsız sözlü açıklamaları neden olmuş.
İlk kez düzenlenen festivallerde bu neviden sorunların yaşanması doğal karşılanabilir, fakat muhabirlerimiz haber yazarken belirsizlikleri ve riskleri en alt düzeye indirecek bir yaklaşım benimsemelidir. Sözlü açıklamalardan çok yazılı ve resmi açıklamalara itibar etmelidir. Teyit edilmemiş bilgileri kesin bir dille vermemelidir.
Yapılan haberler de, özellikle açılıştan sonra yapılan ikinci haber, bu çerçevede düzeltilmelidir.
***
BUZLAMA!***
GÖKTÜRKÇE YAZI