Sayın Taner Dora gazetemizin dikkatli okurlarından. Geçtiğimiz hafta yazdığı mektubu yorumsuz olarak sunuyorum:
"İbrahim Bey,
Dilimizin Ucunda Kelimeler
(24.03.2014) başlıklı yazınız, bütün editörlerce çerçeveletip her an gözlerinin önünde olacak şekilde duvara asılacak güzellikte bir yazı idi. Ama inanıyorum ki değil göz önünde bulundurmak, hiç okumamışlar bile bu güzel yazınızı. Ve hatta hiçbir yazınızı okumadıklarını düşünüyorum. Nereden bu kanaate vardım derseniz, şimdi bazı örnekler vereyim.
İnfaz kelimesini bütün uyarılarınıza rağmen hâlâ öldürme anlamında kullanmaya devam ediyorlar.
İntihar haberleriyle ilgili yazdığınız yazılara rağmen geçenlerde intihar eden bir kişinin haberi 'kendi kafasına sıktı' şeklinde verildi.
Daha ilginç olanı ise bahis konusu yazınızdan sadece iki gün sonra yani 26 Mart 2014 çarşamba günkü gazetenin 3. sayfasında en başta yer alan başlıktı. Pusu kelimesi ile ilgili açıklamalarınızdan iki gün sonra bir cinayet haberi Ünlü Oyuncu Pusuda Öldürüldü başlığı ile yer alıyordu.
Hemen yanında yer alan Nezaretten Duruşmaya Getirilecek başlığı ise bozuk Türkçe örneği idi.
27 Mart 2014 perşembe günkü gazetenin 23. sayfasındaki habere göre Danimarka'da 'zürafadan sonra dört aslana ötanazi uygulanmış'tı.
Bu örneklere baktığımda, sizin yazdığınız iki satır yazıları okumayan editörlerin Haber Müdürü Sayın Burak Artuner'in yazacağı kurallar kitabını da okuyacaklarına pek ihtimal vermiyorum ama gene de bu kitaba Türkçe kelimelerin yerine yabancı kelimelerin kullanılmasının doğru olmadığı şeklinde bir madde ilave etmesinin Türkçemizin geleceği açısından faydalı olacağına da inanmak istiyorum.
Son zamanlarda trend, konsept, destinasyon, innovasyon gibi gibi kelimeler artık öyle olur olmaz yerlerde kullanılmaya başladı ki gerçekten hangi anlamda kullandıklarını ben anlayamıyorum. Üstelik eğer benim yakıştırdığım anlamlarda kullanılıyorlarsa hepsinin çok güzel Türkçe karşılıklarının olduğunu da çok iyi biliyorum."