"Kem aletle kemalat olmaz." Bir atasözü.
Dilin, bir başka deyişle kelimelerin de birer alet yani araç olduğunu düşünecek olursak kötü malzeme kullanarak iyi netice elde etmenin zor olduğunu, yanlış kullanımların gazeteciliğe verdiği zararı anlarız.
Pusu... İnfaz... Kurşuna dizmek... Gasp... Bu kelimelere gazete sayfalarında çok sık rastlıyoruz. Ne yazık ki, haber değeri olan kelimeler bunlar... Ve yine ne yazık ki zaman zaman gerçek anlamlarını yansıtmayacak şekilde ve yanlış kullanılıyorlar. Geçtiğimiz hafta Sabah'ta olduğu gibi. TDK Güncel Türkçe Sözlük'te 'pusu' kelimesinin anlamı şöyle verilmiş: "Birine saldırmak için saklanarak beklenilen yer." Bazen bu 'bekleme ve saldırma' eylemine de pusu deniyor. Pusuya yatmak, pusu kurmak gibi türevleri var. Ama bütün anlamlarda 'saldırı amacıyla bir yere saklanarak beklemek' söz konusu. Hal böyleyken, 21 Mart 2014 tarihli Sabah'ın ilk sayfasında yer alan Dış Terör Pususu haberinde neden pusu kelimesinin kullanıldığını anlamak mümkün değil. Orada bir saklanma değil karşılaşma ve çatışma söz konusu. Benzer bir sorunu 'infaz' kelimesi ile de yaşıyoruz. Okurlarımızın dikkatini çekiyor ve sık sık uyarıyorlar. 'Mafya'dan Sokak Ortasında Kanlı İnfaz', 'Eski Eşe İnfaz' türünden başlıkların yanlış olduğunu söylüyorlar. Haklılar. Öncelikle 'infaz' uygulamak, yerine getirmek demek. Öldürmek anlamında kullanılamaz. Kaldı ki infazın bir başka şartı da uygulanacak kararın resmi ve hukuki kurumlar tarafından alınmış olmasıdır. Artık kaldırılmış olan idam cezasının infazında olduğu gibi. Bir kişinin 'infaz yöntemi' adı verilen yöntemle öldürülmüş olması da durumu değiştirmez. (Emekli öğretmen arabasında kafasına sıkılan tek kurşunla infaz edildi vs.) Şu halde bu neviden olaylarda 'infaz' yerine 'cinayet', 'suikast' ve 'öldürmek' gibi kelimeleri kullanmak daha doğru olacaktır.
İnsan gasp edilmez
Geçtiğimiz hafta Kars'ta üzücü bir olay yaşadık. Türkiye İstatistik Kurumu'nun bir çalışanı, yedi çalışma arkadaşını öldürdü. Bu olay verilirken Sabah dahil birçok gazetede 'kurşuna dizmek' ve 'katliam' kelimelerine rastladık. Kurşuna dizmek "Verilen ölüm cezasının bir askeri kıta tarafından yerine getirilmesi" anlamına geliyor ve artık tarih olmuş bir uygulama. Katliam ise kısaca 'kırım' anlamına geliyor. Her iki kelime de olayı anlatmak için doğru seçimler değil. Bunların yerine silahlı saldırı ve belki de kurşun yağdırmak kullanılabilirdi. Gasp konusu artık galat haline gelmek üzere... 20 Mart 2014 tarihli Sabah'ın üçüncü sayfasında Geri Dönmeyen Eşini Gasp Etti başlıklı bir haber var. Bir tarama yaptığımızda gasp kelimesinin onlarca benzer ve yanlış kullanımına rastlıyoruz. Oysa kişi değil meta gasp edilir. Kelimenin anlamı: "Bir malın, sahibinin izni olmadan ve zorla alınmasıdır." Bu alma eyleminin neticesinde gasp edilen şey kişi değil eşya olur. Cüzdan, mücevher ve para gibi. Sözü edilen haberde, gasp edildiği iddia edilen eşyalar alyans, bilezik ve yüzüktür; geri dönmeyen eş değil. Bu tür yanlış kullanımlara birkaç örnek daha verelim: Ölü ele geçirildi... Mal ya da eşya ele geçirilebilir. Silah, uyuşturucu vs. Ama insan ele geçirilmez. Terörle mücadele jargonu çerçevesinde gazeteciliğe sızan bu kullanım yanlıştır. Terör örgütlerinin ölülerini çatışma alanında bırakmayıp taşıma ihtimali de bu durumu değiştirmez.
Zorla tecavüz edildi... Tecavüz adı üzerinde 'zor' içeren bir terimdir. Bunun ayrıca belirtilmesi kelimenin anlamına vakıf olmamaktan kaynaklanır.