Önce devlet uluslararası olacak, sonra uluslararası şirketler ortaya çıkacak. Böylece güvenlik ve devamlılık isteyen enerji ve lojistik stratejisi kesintisiz sürecek. Ne yazık ki Türkiye, hâlâ kendi coğrafyasında lojistikte hakimiyet kuramamış bir ülke. Evet, artık elimizde bir 'lojistik stratejisi' var. Hava ve pahalı karayolu taşımacılığımızda şimdilik sorunumuz yok. Fakat deniz ve demiryolu taşımacılığında daha yolun başındayız. Limanlarımız özelleşiyor. Demiryolu işletmeciliğinde hat kiralama devreye girdi. Ancak özel sektörün demiryolu işletmeciliği yapmasına henüz izin yok. Başbakan Erdoğan, büyük düşünüyor, Cumhuriyet'in 100'üncü yılında "500 milyar dolar ihracat" diyor.
Buna kim karşı çıkar?
Ortada dış ticaretin entegrasyonunu sağlayacak sistemi kurmadıkça büyük düşünmek ne işe yarar? Hep birlikte 'dış ticaretin altyapısına' odaklanmalıyız.
***
İşte tam da AK Parti'nin seçim beyannamesini açıkladığı ve
"Büyük Ekonomi" başlığı altında ekonomide çerçeveyi çizdiği gün, biz de Almanya'nın kuzeyinde,
Baltık Denizi kıyısındaki küçük bir kasaba olan
Stralsund'daydık.
İzmirli
vergi rekortmeni ve
Arkas Holding'in sahibi
Lucien Arkas'ın davetlisiydik.
24 milyon euroya alınan ve
2 bin 500 konteyner taşıma kapasitesi olan
Gülbeniz A denize indirildi. Geçen yıl Gülbeniz A'nın ikiz kardeşi
Vivien A'da
23 milyon euroya alınmış, gemi şu sıralar Mısır'da...
Arkas, gemilerine aile bireylerinin ve yıllardır şirketlerine emek veren çalışanlarının ismini koyuyor.
İddiası şu:
"2023'te 500 milyar dolar ihracat, sanayi ürünüyle olur. Konteynerle taşınır. Ben de taşımaya talibim." 1940'larda ailesinin acentelikle başladığı işi, armatörlükle sürdürmüş. 13 yılda önce 'entegre taşıma' demiş, krizleri fırsata çevirmiş.
***
Bugün, havada, karada, denizde ve demiryolunda verdiği altyapı servisiyle ihracatın yüzde 10'unu taşıyor.
52 şirketiyle 1.5 milyar dolar ciro yapıyor.
Yumurtaları ayrı ayrı sepete koyuyor, risk yönetiyor. Hedef, ihracatçıya daha ucuz taşıma parası ödetmek değil mi?
Karada
450 kamyonu var. Demiryolu şirketi Ar-Gü, Tülomsaç'a
100 adet vagon siparişi vermiş ama holdingin
'lokomotif işletme hakkı' yok. Lucien Arkas, "
5 yıldır AB ile uyum çerçevesinde lokomotif işletme hakkının özel sektöre açılmasını bekliyoruz" diyor. Oysa geçen hafta Anayasa Mahkemesi,
"Devlet Demiryolları, varlıklarını, yönetim kurulu kararıyla kiralayamaz ve özelleştiremez. Devlet varlıkları özelleştirme yasası çerçevesinde özelleşir" dedi.
Demiryolunda da dengeler değişiyor...