İki hafta önce Mardin'e giderken bindiğim uçak hava muhalefeti nedeniyle, Mardin yerine Diyarbakır Havaalanı'na inmek zorunda kaldı. Yakalarında kartları olan ama yanlarında kimse olmayan sekiz çocuk ise polis bürosuna gönderildi. Merak ettim,"Kim bu çocuklar?" diye sordum. Meğer onlar Bilgi köyünün çocuklarıymış.
Çocuklar anlattı. "Hakar Şükür bizi İstanbul'da gezdirdi" dediler.
Çocuklar, İstanbul'u görmekten dolayı mutluydu. Fakat havalimanında çocukları öyle görünce üzüldüm. Birlikte seyahat ettiğim arkadaşlarla birlikte,"Şükür, keşke çocukları köylerine kadar götürseydi" bile dedik. Çocuklar çok hassas. Fotoğraf çektirmeye korkuyor, yüzlerini kapatıyor. O yüzden birlikte çektirdiğimiz fotoğrafı yayınlamıyorum. Baktım, Bilge köyü sahnesine bu kez şarkıcı Gülgen Ergen çıkmış. Boy boy fotoğraf çekirmeyi ihmal etmeden çocklara kırtasiye malzemesi dağıtıyor!...
Üzüldüm.
Bu çocukları reklam malzemesi haline getirmemeliyiz...
Onlar bizim altın çocuklarımız. K
üçük bir önerim olacak.
3 Aralık'ta Lütfi Kırdar'da çok özel bir konser var. Çağdaş Eğitim Vakfı'ndan (ÇEV) aldıkları bursla dünyanın en ünlü müzik okullarından biri olan Berklee Müzik Akademisi'nde okuyan Burak Beşir, Bulut Gülen, Emir Çerman, Ekin Cengizkan'ın eserlerini Sezen Aksu ile Burat Kut yorumlayacak. Eğer bu ülkenin futbolcuları, şarkıcıları, Bilge köyünün çocuklarına yardımcı almak istiyorsa, onları ülkenin diğer altın çocuklarıyla buluşturmalı!..