Tam üç hafta önceydi...
Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan'ın Özel Kalemi'nin telefonu çaldı. Londra merkezli yabancı kurumsal yatırımcılar, Bakan Babacan'la görüşmek için randevu talep ediyorlardı. Bakan Babacan ne telefona çıktı, ne de randevu verdi.
Kurumsal yabancı yatırımcılar şaşkındı!
Hiç vakit kaybetmediler. Hemen Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ı aradılar. Bakan Unakıtan, telefona çıktı, uzun uzun yabancıları dinledi. Ve 'Merak etmeyin. Tüm anlattıklarınız ilgili adrese iletilecek' dedi.
Avrupa finans merkezinin kalbi Londra'da Türkiye algılaması çoktan değişti. Güven bunalımı ciddi. Dünyanın en önemli yatırım bankalarından birinin icra kurulu üyesi, Babacan konusunda 'Bizimle görüşmek istemiyor. Bu durumu çok ilginç buluyoruz' yorumu yapıyor.
Rüya bitti
Peki, yabancılar ne istiyor? Citigroup, Morgan Stanley, Merill Lynch, Chase Manhattan gibi dünya devlerinin yarıştığı Londra piyasasından Türkiye iyi görünmüyor.
Yabancılar, "Özellikle kısa vadede durum kurtarılmış olabilir. Ama üç aylık ve orta vadeli dönemde Türkiye çok sıkılacak'' yorumunu yapıyor. Yabancı kurumsal yatırımcılara göre Türkiye, bir rüyanın sunumu olan enflasyon hedeflemesini çoktan bitirdi.
Yabancılar, açık açık, "Bu cenazeyi kimin kaldıracağını merak ediyoruz'' diyorlar.
Likidite oyunu
Yabancılar diyor ki:
"Merkez Bankası'nın görevi 'Aslan terbiyeciliği' gibidir. Aslan terbiyecileri kırbaçlarını kırk yılda bir sallarlar. Ama salladılar mı yer yerinden oynar. Son bir ayda Merkez Bankası sürekli kırbaç salladı. Bu kırbaçlar işe yaramadı. Bugün kurtuldu ama başlayan yeni oyun daha tehlikeli." Yabancılar, depo alım ihaleleri ile piyasadan TL çekilmesini ve likidite ile oynanmasını çok yanlış buluyor. TL sıkışıklığı senaryoları farklılaştırabilir ama bono ve borsayı olumsuz etkiler yorumları yapılıyor.
Açıkçası Türk borsasının yüzde 60' ı ve bono piyasası yabancıların elinde. Üstelik temmuz-ağustos-eylül ayında 15 milyar YTL'lik itfanın tamamı yabancı bankalara yapılacak.
İtfa sınavı
Temmuz ve ağustos aylarındaki itfalar ciddi bir sınav niteliği taşıyor. Çünkü yabancı bankalar bir an önce Hazine'nin 5 yıl vadeli tahvilleri 2 ile 3 yıl arasında bir vadeye çekmesini istiyorlar.
Konu, Hazine'ye iletilmiş; görüşmeler sürüyor. Bir fon yöneticisi, "Daha 4 ay öncesine kadar Hazine'nin kısa vadeli borçlarının uzun vadeli borca çevrilmesi tartışmasını yapan bizler için artık Türkiye saati durdu'' diyor.
Sonuçta yabancılar için artık kur seviyesi önemli değil. Onlar piyasadaki likiditeye odaklanmış durumdalar.
Çünkü 2000 yılı Kasım ayında yaşanan likidite krizi unutulmuş değil. Peki, 'gitmek isteyen sıcak para gitsin' tavrı gösteren Türkiye'nin ne yapması lazım?
Yabancılar, şimdiden doğrudan sermaye girişi ve şirket alımları ile ilgili süreci izlemeye başladılar. Özellikle 3 ve 6 aylık dönemde şirket alımları ile ilgili durum ne olacak, ona bakacaklar. Citigroup'tan bir yetkili diyor ki, "Kim ne derse desin, bu tablo AK Parti'ye seçim bile kaybettirir."