Sabah İl Buluşmaları için Gaziantep'teyiz. Kentin Mutfak Sanatları Merkezi'nde kahvaltıya, Gümrük Bakanı Bülent Tüfenkci geliyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve Vali Ali Yerlikaya ile birlikte iş dünyasının gümrük ve ticaret sorunlarını dinlemeye gidiyoruz.
Şehrin milletvekili ve eski Sanayi Odası Başkanı Nejat Koçer, Çobanbeyli ile 3 gümrük kapısına ulaşan (diğer ikisi Öncüpınar ve Karkamış) Gaziantep'e dair bir tespitte bulunuyor;
"bu yalnızca yeni bir kapı değil, ticarete yeni bir koridor olacak." Doğrudur...
Güney'deki savaş blokajına rağmen dış ticareti sürdürebilen dinamizmi var Gaziantep'in... Bakan Tüfenkci 80 milyon TL'lik harcamayla Habur'un revizesinden, Sincar'a yeni ticaret koridoru açmak için Habur'a alternatif Ovaköy kapısından söz ediyor.
Alternatif kapıların olması, son derece önemli zira Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı sonrası bölgenin artan önemi, dış ticaret gerekliliğini de tırmandırdı. Kaldı ki bu kapılardan yalnızca mal değil, insani yardım da işliyor. Ensar kent olmanın zorunluluklarından biri de bu insani boyut zaten...
Çobanbeyli, A tipi bir kapı. Anlamı, ithalat ve ihracat kabiliyeti olması...
Bakan ile iş dünyası buluşmasında katılımcılar, teknik sorunlardan İran'ın yıkıcı rekabet adımlarına, çifte vergilendirmeden ihracatçının gümrüklerde 10 saate varan zaman kaybına dek her sorunu sıraladılar. Misal kimya laboratuarı talebi gelince Bakan'ın oluruna Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, anında "Organize'de yeri hazır" onayını veriverdi.
Burada işler bu yüzden iyi işliyor.
Benim ilgimi çeken, bölgedeki sanayici ve ticaret aktörlerinin barış sonrası coğrafyanın fırsat ve tehditlerini daha şimdiden konuşmaya başlaması oldu. Bu, son derece olumlu bir adım zira savaşa hazır olduğumuz kadar, barışa da hazır olalım ki fırsatlar bizi ıskalayıp eski küresel aktörlerin eline geçmesin.
Netice: 2 haftadır bölgede dolanan biri olarak gördüğüm; bizler Zeytin Dalı ile teröre ve yedi düvele karşı durmuyor, barışa koridor açtığımız gibi ticarete de yeni koridorlar açıyoruz.