Kıtalar kavşağında, artan jeopolitik önemi ve küresel arenada kural koyucu hale gelmesi, Türkiye'nin yeni kabiliyetler geliştirmesini de zorunlu kıldı. Kötü müttefik yüzünden sektör sahibi olmamız bir yana, savunma sanayimiz, yeni ufuklar çizmeye başladı. Bunlardan biri de sektörün oyun kurucusu Aselsan'ın "akademi" atılımı...
Dün Ankara'da Aselsan ile üniversiteler arasında lisansüstü eğitim protokolü imza törenindeydim. Aselsan Akademi tanıtım programı için kürsüde Savunma Sanayii Müsteşarı Dr. İsmail Demir var: "Bilginin sanayie aktarılması için böylesi kurumlara ihtiyaç vardı."
Savunma sanayii, bir ekosistem ve sadece sektörün iyi olması yetmez, diğer sanayilerin de iyi olması şart. Aselsan Akademisi, mastır ve doktora programlarıyla milli ve yerli ürün geliştirme yolunda daha yoğun çabanın, entelektüel tarlası olacak.
Projenin fikir babası ve Aselsan Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Çelik, YÖK koordinasyonunda Gazi, Gebze Teknik, ODTÜ ve İTÜ gibi 4 araştırma üniversitesinin oluşturduğu "4'ncü nesil üniversite" kavramını ve kritik teknolojilerin millileştirilmesi stratejisini anlattı.
İleri teknoloji üssü bu akademi, sadece üniversite sanayi işbirliğini değil, üniversiteler arasındaki işbölümünün de güzel bir örneği... Üst düzey güvenlik gerektiren alanlarda ülke savunması için kritik teknolojiyi üretmede bu akademi, milli ekosistem oluşturma yolundaki adımlarımızdan biri aynı zamanda...
Peki, neden yerli, neden milli? Çok basit bir cevabı var bunun: Elin silahıyla savaşamazsın. Tıpkı elin gıdasıyla halkını doyuramayacağın gibi... Umulur ki benzer modeli biz gıda alanında denesek ve enflasyonu şişiren unsurlardan da kurtulsak...
Silahlar akıllanıyor, kurşun adres soruyor. Başkası bize silah satarken diyor ki; bu silahla beni vuramazsın, arkadaşıma da ateş edemezsin. Hatta benim onaylamadığım düşmana karşı da kullanamazsın, yeri gelir o silahla seni vururum. Hal böyle olunca kendi silahının aklı da sana ait olmalı... Biz buna "milli silah" diyoruz zaten.
Milli ve gizlilik gerektiren savunma sanayii teknolojilerinin üretim ve geliştirilmesi için 4 üniversitenin bir bakıma "dış kampusu" gibi çalışacak olan Aselsan Akademi, bir zorunluluktu. Şükür ki bunu başardık. Şimdi sıra bu fikre sebatta ve çıktılarını bir an önce Mehmetçik hizmetine vermede...