Kadını dışarıda bırakan hiçbir sistem, sürdürülebilir olamaz. Sorun, ekonomiden eğitime, sosyal hayattan yönetime dek hangi modeli kullanacağımız ve kadın varlığımızı daha etkin/ yetkin değerlendireceğimizdir.
Sabah'ın "2023 Türk Kadını" toplantısında, Ak Parti Mv. Ravza Kavakçı, sanatçı Hülya Koçyiğit, işkadını Suzan Toplusoy, Türkiye İş Kadınları Derneği Başkanı Nilüfer Bulut, Academic Hospital Yönetim Kurulu Başkanı Prof.
Dr. Neşe Kavak, Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Deniz Bayrakdar, ATV'den Esra Erol ve sunucu Ebru Akel ile bir araya geldik.
Ravza Kavakçı, dünyada artan şiddete dikkati çekiyor ve "kadına yönelmesi daha fazla" tespitinde bulunuyor.
Parlamentoda kadın varlığının 2002'deki %4 düzeyinden bugün ulaştığı %17 seviyesinin daha da yükselebileceğini belirtiyor.
Hülya Koçyiğit, kadına yönelik şiddeti azaltmada medyanın önemine vurgu yapıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kadına dair üst politika oluşturmadaki yapıcı rolüne değinerek "liderliğin" katkısını örneklendiriyor.
Nilüfer Bulut, kadının istihdama katılım sürecindeki zorlukları örneklendirirken Türkiye'nin bu alanda başardıklarına değiniyor ve alınacak daha uzun bir yolumuz olduğunu söylüyor.
Doğrudur, "kadın çalışsın" demek kolay.
Pozitif ayrımcılık söylemleri de öyle. Ancak bu fikri hayatla ilişkilendirmek için neler yapabildiğimiz önem kazanıyor. Bu konuda büyükanneye ödeme projesi örnek gösterilebilir. Ancak bürokrasinin projeyi "yaş, gelir düzeyi" gibi parametrelere bağlayarak engellediği de bir gerçek.
Çalışma hayatında kadın erkek eşitliği üzerine Suzan Toplusoy'un söyledikleri kayda değer:
"Bu bir zihniyet problemi, el ele yükselecek isek şirketler insan kaynakları politikalarını gözden geçirmeli."
Esra Erol'un kadının sosyal hayattaki rolüne dair TV'lerin gücü üzerinden verdiği örnekleri dinledikçe evlilik programlarının yasaklanması yerine kaliteli hale getirilmesinin daha yararlı olacağına kani oldum. Ebru Akel de buna vurgu yaparak kadına yönelik saldırı dilinin ayıklanması gerektiğini belirtiyor.
70 iletişim fakültesi olan ülkede iletişimin üniversite düzeyinden orta eğitimde öğretilmesi gereğinden söz etti Deniz Bayraktar; "medya mezunlara kadın kotası koymalı."
Neşe Kavak, bebek ölümlerinin binde 4'e, doğumda anne ölümlerinin de yüzbinde 15.4'e gerilemesinin, Türkiye'nin kadın konusunda kat ettiği mesafeyi gösterdiğini söyledi. Ve ekledi:
"Ancak yığınca sorun var. Kadın kıymet görmek istiyor, kariyer ile annelik arasında sıkışmış kadını rahatlatacak yeni politikalara ihtiyaç var." Sonuçta Sabah'ın toplantısından derlediğim nihai cümle şu oldu: "2023 hedefleri, kadın olmadan asla gerçekleşemez."
