Ekonomi ve Lojistik 2016 Zirvesi'nde, sektörün mevcut durumu ve gelecek perspektiflerini konuşuyoruz. Sabırsız okur için tek cümlelik özeti şu: Türkiye, coğrafyasının eşsiz gücüyle kürenin doğal lojistik üssü durumunda fakat bu gücün hayat bulması, bizlerin gayreti ve aklına bağlı...
Sabırsız okur bu satırdan itibaren yazıyı terk ettiğine göre biz kalanlar, devam edelim. Öncelikle ister gelişmiş kuzey-gelişen güney ekseninden, ister batı-doğu ekseninden alın, dünya haritasının orta yerinde Türkiye var.
Dar gövdeli uçaklarla 3.5 saatte dünyanın üçte birine, geniş gövdeli uçaklarla gezegenin tamamına ulaşılabilen eşsiz coğrafya... Tarihin Coğrafi Mihveri'nde Halford McKinder'in dediği gibi, Türkiye'yi de kapsayan "dünya adasına hâkim olan, dünyaya hâkim olur."
İbni Haldun "coğrafya kaderdir" diyordu zaten ve 3 tarafı deniz fakat 4 tarafı sorunlarla çevrili olsa da coğrafyamızın fırsat pencerelerinden biriyle lojistik evrenine açıldığını fark ettik. UTA Lojistik Dergisi'nin düzenlediği zirvede, bu yeni fırsat penceresini fark edenlerle birlikte olduk.
Ticaret yollarının yeniden üzerimizden geçtiği günümüzde bizler bitleri baytları nakletmeyi başardık fakat atomlar yerli yerinde duruyor henüz. Her ne kadar 3D yazıcılar bunu da başaracak görünse de bu atomları, doğru zamanda doğru zemine nakledecek insanlar olacak. Bunlara lojistikçiler diyoruz.
Sektörün kanaat önderlerinden TİM Lojistik Konseyi Başkanı Bülent Aymen, UTİKAD Başkanı Turgut Erkeskin, Doğu Karadeniz İhracatçı Birlikleri Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Mersin Ticaret Odası Başkanı Şerafettin Aşut, Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Eyüp Bartık, İstanbul Kimyevi Maddeler ihracatçılarından Ahmet Faik Bitlis ile birlikte, rekabetçi ekonomi için güçlü lojistik kavramını tartıştık.
Fırsatlar, gelirken ve önü kesilerek yakalanır. Coğrafyanın sağladığı avantajlar sadece fırsat barındırmaz, tehditleri de içerir. Türkiye'nin 2023 hedefleri, güçlü lojistik gerektiriyor. Iskalarsak Çinliler ensemizde boza pişiriverir. Başladılar da...
Bugün teknoloji ve coğrafyanın bileşkesinde sektörün aktörleri vizyoner adımlar atsa da benzer ilerlemeyi eşanlı olarak yasalarda, kamuda, mevzuatta, bürokraside sağlamalıyız. Şimdiki haliyle 7 bakanlığa bağlı, lojistik mastır planı bile çıkarmamış halimizle "okyanusları aşsak dahi derede boğuluyor, bakana ulaşsak dahi bürokratı geçemiyoruz."
Oysa çayın taşıyla elin kuşunu vurmaya, kıtalar kavşağındaki cennet vatan sayesinde dünyanın lojistik üssü olmaya o kadar yaklaştık ki... Bu zirve sayesinde Türkiye'nin yıldızının baht dönencesinde olduğunu bir kez daha görmüş oldum.