İnsanın ömründe aynı zamanı paylaşmaktan gurur duyduğu kişiler vardır. Eğer şanslıysa bu sayı iki elin parmaklarını aşmaz aslında... Benim hayatımda Attila Özdemiroğlu, çağdaşı olmakla kendimi şanslı hissettiğim insandı ve dün göçüp gitti aramızdan...
Attila'yı toplum, müziğe kattığı değerler üzerinden tanır genelde... Pek çok şarkısıyla, sayısız performansıyla gönüllerde yer etmiş, sanatçıların kariyerinde söz sahibi olmuş, besteleriyle zihinlere kazınmış...
Çok az insan, Attila'nın diğer becerilerinden haberdardır. Öncelikle deha derecesinde üstün zekâsı, teknolojiden eğitime dek çeşitli alanlarda ürettikleri, etkileyip geliştirdiği gençler ve harika bir ekip liderliği...
Bundan çeyrek asır önce Türkiye Zekâ Vakfı'nın kuruluşunda başlayan birlikteliğimiz, Halıcı Beste Yarışması'nın her yılında değişmez jüri başkanlığı, asla durmayan bir zihin ve en dar zamanda dahi değer üretme gayreti...
Zekâ, "gerek şart" olabilir ancak gayret "yeter şart" olandır. Attila, üstün zekâsının ona sağladığı avantajı, toplum için üretme yönünde kullandı. Az uykusu dışındaki bütün vaktini, üretmeye, insan yetiştirmeye, değer katmaya adadı.
Başardıklarına bakıyorum; yüzlerce beste, binlerce proje, onbinlerce performans ama daha da önemlisi yüzbinlerce etkilediği, geliştirdiği genç insan... Bugün ikindi vakti uğurlayacağımız Attila'nın bilançosu bu...
Zekânın zekâtı "öğretmektir" derler. Attila zekâsının zekâtını, misliyle verdi ve öyle göçtü bu dünyadan... Tevazu ve ahlakıyla gönüllerde iz bırakarak...
Aziz dostuma Allah'tan rahmet diliyorum, üreten herkesin başı sağ olsun...