Gün geçmiyor ki küredeki ekonomik eşitsizliğe dair "çarpıcı sonuçlar içeren" bir rapor yayınlanmasın... Son olarak dünya nüfusunun %1'inin küresel servetin yarısını elinde tuttuğunu gösteren araştırma, pek çok ülkede "acaba tedbir almak için geç mi kalındı?" kaygılarını dillendirdi.
G20 Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dikkat çektiği "G20 bünyesindeki 100 milyon işsizi istihdamın, eşitsizlikle mücadelenin merkezinde olması gerektiği" konusunda pek çok ülke fikir birliği içinde. Fakat bu alandaki gelişmeler, dünya ekonomisindeki durgunluk, tırmanan terör yüzünden tatmin edici sonuç veremiyor.
Pek çok G20 ülkesinde artmakta olan eşitsizlik, bazılarında tarihi zirve yapmış durumda ve bu durum sürdürülebilir olmaktan çıkıyor. Çatışmaların giderek ideolojik eksenden "açlar toklar arasında" yoğunlaşması, tedbir geliştirilmez ise küresel barışın büyük yaralar alabileceği riskini barındırıyor.
"Project Syndicate" isimli uluslararası düşünce platformunun web sitesinde yayımlanan "Kapsayıcı Büyüme ve Küresel Adalet" başlıklı makalesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözünü ettiği "G20'nin eşitsizliği giderme yolunda rehavete düşülmesi halinde karşılaşılacak tehditler", dönem başkanlığını devralan Çin'in G20 ajandasındaki en önemli maddeler arasında yer alıyor.
Dün, farklı coğrafyalarda konuşlanan "ihtişam" ve "sefalet" bugün aynı yerde, birbirine komşu, kıvılcım mesafesinde duruyor. 2.5 milyonu bizim topraklarımızda olmak üzere 60 milyon mülteci, "kavimler göçü" ile dünyanın en önemli sorunu durumunda...
Küresel ısınmanın insani boyutu bu işte...