Herkese kendi ülkesi güzel görünür. Hele ki gerçekten ülke güzelse, cennet vatan haline gelir. Türkiye, eski dünya ile yenisi arasında bir coğrafyada… Zengin Kuzey ile gelişen Güney'in ortasında… THY'nin İstanbul'dan dünyanın en fazla noktasına uçması bir tesadüf değil…
Ülkemiz yakın gelecekte ilk 10 ekonomi arasında yer alacaksa ilk 10'a markalarını, kentlerini ve organizasyonlarını da sokmak zorunda… THY bu haliyle ilk 10'a koşuyor. İstanbul da öyle… Dünyada 100 yıllık 1000 kent, 1000 yıldan eski 100 kent var. 1 milyon yerleşkenin olduğu gezegende 19 bin turizm varış noktası arasında da en çok uçulmak istenen "top ten" listesinde…
Böylesi bir performans içinde gelişen potansiyeli keşfetmek gerekir. TİM'in dünyaya ülkemiz tanıtım mesajı olan "potansiyeli keşfet" sloganını içeride biz de benimsemeliyiz. Misal mademki İstanbul bu kadar gözde ve THY, dar gövdeli uçaklarla gezegenin 3'te 1'ine, geniş gövdelilerle tamamına ulaşabiliyorsa neden aynı performansı dünyanın kongre merkezi olması yönünde göstermeyelim?
İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar'a bu soruyu yöneltiyorum; verdiği cevap; "var gücümüzle bunun için çalışıyoruz" oldu. Bana göre başta hükümet olmak üzere bakanlıklar, belediye ve yerel STK'ların bu alanda güç birliği yapması şart.
CNR'ın yeri buna yetmeyebilir. Belki 3'üncü havalimanı hizmete girdiğinde bu Yeşilköy'deki muhteşem alanı, dünyanın en büyük ve en modern fuar merkezi haline getirebiliriz.
Planetaryumundan sanal gerçeklik teknolojilerine, sürücüsüz araçlardan halogramlı gökyüzüne dek her türlü modern uygulamayı kullanacağımız daha da önemlisi kürenin her yeri için kavşak niteliğinde bir yeryüzü fuarı…