Fuarın bu yılki mottosu "mobil her şeydir" olarak belirlenmişti. Ancak bu; "sabit hat hiçbir şeydir" anlamını taşımıyor zira her iki yaklaşım da gerekli… Aslan, dünya devi operatörlerin dahi bu alanda zaman zaman gelecek körlüğü yaşadığına dikkat çekiyor. British Telekom, "her şey sabit hattır" yaklaşımıyla elden çıkardığı mobil iştirakini kat be kat para ile geri almak zorunda kaldı. Benzer örnek "her şey mobildir, sabit hatta gerek yok" diyen Vodafone bugün büyük kaynaklar ayırarak kendine sabit hat temin ediyor.
Sonuçta mobil ile sabit hat bir arada çalışmak zorunda. Zira fiber altyapıyla birbirine sabitlenmiş hatlar olmadan mobil imkanı sağlanamıyor ve Türk Telekom, bu vizyonu daha önce oluşturup her iki alanda da imkanlarını tek marka altında toplamayı sağlamış oldu. Benim izlenimim, eğer ucu açık vizyon geliştirip bunun gereklerini yerine getirmemiz halinde, Türk Telekom örneğindeki gibi dünyada kural koyucular arasında yer almak pekala mümkün. Teknoloji ihraç edebiliyorsak neden daha iddialı hedeflerin peşinden koşmayalım ki… Yeter ki Aslan'ın ifadesiyle "çalışanımızın yüzde 7'si Ar-Ge elemanı" olmalı ve yaygın altyapıyı sürekli geliştirmeli."