Bazı şeyler nedense hiç değişmiyor. Misal yeni yılın ilk günü klişe haberler vardır. İlk bebek bir yerlerde doğmuştur, adı şu veya budur ve ailesinin mutluluğu gözlerinden okunuyordur. Yeni yılda talih kuşu birilerinin başına konmuştur. Yeni yılda birileri mutlaka karamsardır ve gelen yılın gideni aratacağına dair bahse dahi girerler.
Değişmeyen klişelerden biri de ekonomide kriz bekleyenlerin beyanlarıdır. Hele ki o yıl içinde seçim var ise bu kriz tellalları sahne alır, söylemlerini kimi zaman el altından bazen de aleni tekrar edip dururlar. Goygoyculukla kriz gelmez ama oluşturdukları karamsar atmosferden etkilenenler zarar görebilir, fırsatlara kör olabilirler.
Arjantin, Çin ve Hindistan'dan sonra dünyada en fazla kazandıran (%27) borsamız olmasının da önemi yoktur bu krizzadelerin gözünde. İki operasyona rağmen borsada işlem gören 437 şirketimizin piyasa değerinin 621 milyara çıkması da önemsizdir.
Kur ve faiz operasyonlarıyla zihni allak bullak edilmesine rağmen ihracatın %4 artıp 158 milyar $'a çıkması da önemsizdir. Katma değeri etkilemeye başlayan Ar-Ge harcamalarının ülke gelirinin %1'ine varması sayesinde kilogram ihraç değerinin 2 $'a yaklaşması bile umursanmaz.
Petrolün 40$'a yol aldığı 2015'te cari açığımızdaki dramatik iyileşmeler dahi krizzadelerin tahminlerinde pozitif pencere açmaz. Artan jeopolitik önemimiz umurlarında değildir. THY'nin dünyada en fazla yere uçuyor olmasına aldırmazlar.
Aldırdıkları tek şey, şu ekonomik krizin neden bir türlü çıkmadığıdır. Son haftalarda muhatap olduğum soru "sizce kriz nisanda mı çıkar, haziranda mı?" şekline büründü. Dikkat edin "2015'te durgunluk aşılır mı?" veya "kriz olur mu?" diye sormuyorlar. Çıka(ra)cağından emin(!) oldukları krizin kesin tarihini kestirmeye çalışıyorlar.
Krizzade dediğim krizden ziyadesiyle (siyaseten ve iktisaden) beslenecek olanlardır. Fısıltı gazetesi yayına başladı bile. Ekonomistleri de söylemlerini netleştirdiler. Ekonomist dediğim "son 2 krizin 8'ini bilen" karamsarlar korosu aslında...
2015'te bu kriz beklentisi söylemlerini çok duyacaksınız. Tıpkı geçen yıl bu vakitlerde "kırılgan beşlinin en kırılganı Türkiye" söylemleri gibi. Önerim, krizzadelere kanıp yarınınızı karartmamanız olacaktır.