En güçlü yasa dahi, onu destekleyen insan yoksa, işe yaramıyor. İşyeri güvenliğini cezaları artırarak çözemezsiniz. Zira ceza müeyyidesini hayata geçiren insan faktöründe çok ciddi sorunlar var.
Soma'da 301 can verdik ve geliştirebildiğimiz tedbir, madencinin ücretini asgari 2.000 liraya çıkarmak oldu. Madenci başına işyeri güvenliğine harcanmadığı için bu para tedbiri işe yaramadı ve Ermenek faciasına ulaştık.
Şimdi yeni pakette sorunu cezaları artırmakla çözmeyi deneyeceğiz. Bunun için olmazsa olmaz şart, denetimlerin göstermelik olmaması...
Aslında denetim ordusu dahi kursanız, "burası güvenli değildir" diyen denetçinin maaşını işyeri sahibi verdiği sürece bu sistem çalışmayacaktır.
Geçenlerde engellilerin çalışmasına dair sorunları tartışıyorduk. Toplumda ciddi sayıda engelli vatandaşımız var ve istihdama katmak için yasalarımız hayli modern. Peki ne oluyor dersiniz? Yasa, engelli istihdamını artırdı mı?
Ne gezer... Patron "cezası ne ise vereyim" diyor ve yeter ki engelliyi gözümün önünde tutmayayım zihin yapısını sürdürüyor. Kendine benzemeyenden nefret eden bu ruh haliyle hangi işyeri isteye dileye engelli çalıştırır ki... Çoğu çalıştırmıyor zaten.
Çalışma Bakanı "1960 model ocaklarla bu iş yürümez" diyor ama gereği yapılıyor mu? Misal madende insan kaybını bitirmiş ulusların yaptığı gibi ocaklarda robotik üretimi destekledik mi? Ölçek sorunu çözülmeden kuyu boyutundaki minik ocaklarda hangi kurumsal güvenlik tedbiri geliştirilebilir?
Önerim şu: Sorunu tek başına piyasa çözemez. Yasa da çözemez. Bu iş zihnimizde... İş kazası yoktur, bir dizi ihmalin bileşkesinden oluşmuş iş cinayetleri vardır. Hem de taammüden...
Israr ediyorum ki, yasa eğer onu destekleyecek insan yoksa, çözüm olamıyor. Misal Hammurabi "vergi vermeyenin kellesi gider" tabletleriyle Babil sokaklarını donattı. Gel gör ki kelleler de gitti vergiler de kaçırıldı. Tıpkı 301 Soma'ya rağmen 18 Ermenek gibi...