Temel soru değişmemiştir; 365 oda, hemen hiçbir değer üretmeden, sonsuza dek var olabilir mi? Yaklaşan TOBB seçimlerine yönelik hummalı faaliyete bakarsak, "mümkün" diyor insan. Ancak hayatın pratiği, değer üretmeyenin varlığını uzun süre sürdüren öyküler barındırmıyor.
Muhtarları gündeme getirmiştim. Vatandaşlık numarası ile muhtarların toplum hayatına kattığı değer, "sizi evde bulamayan postacının alıntıyı bıraktığı mekân" düzeyine indi. Ancak bizler muhtarları seçmeye, onlara ödeme yapmaya, muhtarlıklara kira, su, elektrik vermeye devam ediyoruz. Neden?
Noterleri gündeme getirmiştim. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin dönüştürdüğü dünyada belge güvenliğini sağlamaya yönelik hizmet sunan bu kurumlara hala fahiş ödemeler yapıyoruz. Neden?
Bir şirketin hayatta olduğunu ispat eden faaliyet belgesini üretsin diye 365 odaya üye olmak zorunda bırakılan 1 milyon 200 bin işletmenin her biri, yılda en az 10 bin lira ödüyor. Öncelikle bu belgeyi, zaten işletmenin vergisini alan Maliye, internet üzerinden verse? Bizler hâlâ bu odalara ödüyor yönetici seçiyoruz. Neden?
Dün yaşanan TOBB seçim sürecinde "tek aday başkana destek açıklaması" trafiğine bakın... Ortada benim ve 1 milyon 200 bin işletmenin görmediği çok önemli bir "değer" olmalı ki böylesine sevinçli bir telaş içindeler.
Bu değer ne olabilir? Cari açığa çare mi? Rekabet ortamını iyileştirmek mi? Bankaların fişini çekmekle tehdit ettiği zordaki işletmelere can suyu mu?
Katma değeri yüksek sanayi ve kazandıran ticaret için çözüm mü?
Hayır. Peki, bu telaş niye? Çok basit; 1 milyon 200 bin işletmeden devşirilen gücün dümenine geçmek... Peki neden?