Uçaktaki konuşmaları ve uçuş verilerini kaydeden "yok edilemeyen" cihaz. Tıpkı silgisiz kalem gibi... Kazaların ardından işin gerçeğini anlamaya yardım eden, 1950'lerde havayolu uzmanı David Warren'in icat ettiği, turuncu renkli kutunun adı...
Pilotların kule ve kendi aralarındaki konuşmaların yanı sıra 75 hayati veriyi kaydeden karakutular, uçak yok olsa dahi sağlam kalacak şekilde tasarlanmış. Bozuk para kadar küçük bir alana 5 ton basınçta, 1100 derece ısıda, okyanusun altında dahi çalışabilen kara kutu sayesinde bugün uçakların kaza nedenleri anlaşılıyor, çare üretiliyor, uçuş kuralları geliştiriliyor. Bu sayede 10 yıl önce 5 milyonda 1 olan ölüm oranı bugün 11 milyonda 1'e düşmüş durumda.
Ama bu karakutular, bizdeki Tornavidacı Feridun'a karşı dayanıklı değiller. Hele ki bu işin bizdeki patronu Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru ve ekibinin karakutu koleksiyonu merakına karşı "korumaları" yok.
Oysa dünyada karakutu karartmanın bedeli çok ağır. Karakutuları, 5 bin metre okyanus tabanından servet ödeyerek boşuna çıkarmıyorlar. Dünya Sivil Havacılık Örgütü ICAO, helikopterlerden karakutu söken, Atlasjet'ten karakutu karartanların "tutumları" yüzünden, uçaklarımızın dünya havaalanlarına inişini yasaklatabilir. Pilotları İngilizceleri yetersiz diye Rus uçaklarının pek çok Avrupa ülkesine inişi yasaklanmıştı.
THY'nin bir rakibi veya bizi kafaya takmış İsrail vs gibi ülkeler, bizim bu karakutuları karartan adamlarımızı küresel örgütlere şikâyet etse, Türkiye'ye vereceği zararı kim ödeyecek? Ali Arıduru'nun maaşından mı karşılanacak ülke zararımız, itibar Atlasjet kazasında ortaya çıkan skandallar kazazede aileleri de harekete geçirdi. Aileler, tıpkı BBP aybımız?..