Sirkler için canlı maymun avlamak, özel yöntem ve hüner gerektirir.
Son derece zeki bu yaratıklar, hiçbir tuzağa düşmez, avcısından daha akıllı hamleler yapabilir. Ateş etsen, ölüsü işe yaramaz zira sirkler, yaralı değil, sağlam maymun talep eder.
Peki bu maymunlar bu kafeslere nasıl girer? Çok basit, maymunu kendi iştahından vurmak ve aç gözlülüğüyle avlamak... Bunun için avcılar, ağzı dar küplerle çıkagelir. İçi, maymunun aklını başından alan fıstıklarla doludur.
Avcılar küpe elini daldırıp bir fıstık alır, yer ve kabuğunu yere atar.
O sıra ağaçların tepesinde olan biteni izleyen maymunlar vardır. Avcılar bir süre sonra küpleri orada bırakıp uzaklaşırlar. Güvenli mesafeye vardıklarından emin olunca maymunlar ağaçlardan inip küplere üşüşürler.
Elini daldırınca hayatında en çok sevdiği fıstık ile buluşan maymun, avuç dolusu fıstığı kavrar. Fakat küpün ağzı, yalnızca tek fıstık ile geri çıkmaya elverişlidir. Maymun şimdi bir tercihle karşı karşıyadır; ya avuç dolusu fıstığı bırakacak ve paçayı kurtaracaktır. Veya yaklaşmakta olan avcılara esir düşecektir. Hayatın pratiği, bu durumda çok az özgür kalabilmiş maymundan söz eder bize.
Titan saadet zincirleri, tam da bu ruh hali ikliminde oluşuyor.
1'e 3 vaat eden Banker Kastelli de böyleydi, fahiş faiz öneren İmar ve Adabank da böyleydi. Parana "1'e 5 vereceğim" diye kapısına gelene, birikimlerini emanet eden gurbetçilerimiz için de böyle olmuştu.
Akla yakın gelmeyen bu gibi önerilerin yinelenmesine, bizdeki maymun iştahı ve kolay kazanç hevesi rol oynuyor. İnsan, ihtiyaçlarından yakalanır. Titanlar ise sizi aç gözlülüğünüzden yakalar ve soyar. Kurnazın tuzağı, aslında kendi içinde kurulu olandır; nimete, bedelini ödemeden ulaşmak!