Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

İstihdamın yeni ekseni

Büyüme,bütçe ve şimdi de işsizlik rakamları...
Küresel kriz ikliminde Türkiye'yi "pozitif ayrışma" halinde tutan son veriler... Bardağın boş yarısından hayata bakanların "ısınma" dediği bu "halin"; küçümsemeye de abartmaya da ihtiyacı yok.
İhtiyatlı iyimserlerin "acaba bu olumlu tablo sürecek mi?" kaygısı saklı kalmak kaydıyla görünen; küresel kriz sürecinde Türkiye'nin yıldızı; "baht dönencesinde" parlıyor. Bütçe; Merkez Bankası'nın kur ve faiz politikalarına hükümet desteği verecek konforu sağlıyor. Zira "bütçe fazlası" söz konusu... Büyüme; Avrupa'nın durgunluk çağında dünya 2'nciliği getiriyor bize... İşsizlik; OECD ülkeleri arasında kriz ortamında istihdam artırma başarısını anlatıyor.
İhtiyatlı iyimserlerin gözünden bakıp, özellikle işsizlikteki düşüşün "sürdürülebilir" olup olmadığını irdeleyelim...
Türkiye her yıl 600 bin yeni iş yaratmak zorunda kalan bir ülke. Bu açıdan son işsizlik rakamlarında ortaya çıkan 1 milyon 400 binlik istihdam artışının 800 bini; "reel anlamda azalışı" temsil ediyor.
Hâlâ terhis edilecek 2.5 milyon işsizimiz var ve ekonomideki bu yüksek performansın devamı halinde 3 yıl içinde "dramatik iyileşmelere" tanık olabileceğiz.
Bu da bizi büyümeye götürüyor. Eğer %5'in üzerinde büyümeyi sürdürebilirsek, işsizlik rakamlarındaki iyileşme devam edecek.
Sıkıntı, işsizliği doğrudan etkileyecek olan dış faktörlerin "kestirilemez" boyutunda...
İhracatının yarısını AB'ye yapan Türkiye'nin "müşterisi sıkıntıda" iken, ilgili sektörlerinde sorun yaşaması, gayet doğaldır.
Burada Avrupa'nın küresel krizi atlatması için dua etmek yetmiyor. İhracat siparişlerinin kesildiği, iptal edildiği ya da azaldığı ortamda, bu sektörün yeni istihdam açma konusunda fazla iştahlı olmayacağı; doğaldır.
Hatta Küresel Kriz'in 2008'deki birinci fazında olduğu gibi, işçi çıkarma eğilimi artabilir.
Bu noktada, Başbakan'ın Arap Baharı turu, hayati önem taşıyor. Amerika'yı da sayarsak ihracatın üçte ikisini yaptığımız Batı'nın "durgunluk belası", bir şekilde bizi etkileyecektir. Tam da bu noktada, "eksen kayması" yeni paradigmayı tanımlıyor.
Mısır, Tunus, Libya ve diğerleri... Doymamış pazarlara yaptığımız "kurumsal çıkarmalar", kısa vadede olmasa dahi; orta vadede "cari açığı azaltacak" adımlara "imkân" tanıyacak. Bu açıdan; Türkiye'nin eksenini "genişleten" Arap Baharı turu; istihdamın yeni eksenini de şekillendirecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA