Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Nitelikli OBİ

Françis Ricciardone'nin neredeyse her hafta Anadolu'nun başka bir kentinde, yerel aktörlerle boy göstermesi, böyle bir projenin varlığına işaret ediyordu. KOBİ'lerimizle Başkan Obama'yı bir araya getirme girişimi, fevkalade önemli bazı açılımlara gebe olduğumuzu gösteriyor.
90'lı yıllarda Anadolu Kaplanları olarak tanımladığım KOBİ'lerin, krizlerde gösterdiği performans ve Türkiye'nin dinamizmine katkısı, küresel kriz sonrasında şekillenen yeni dünyada, "dezavantaj" olarak karşımıza çıkıyor.
Temel sorun; bana göre 3 odaklı: nitelik, ölçek ve kurumsallaşma. Ancak bu alanlar yeniden tanımlandıkça Türk KOBİ'leri küresel arenada "nitelikli OBİ"ler haline getirebilecek.
ABD Büyükelçisi; "iki ülke KOBİ'lerini, Obama başkanlığında bir araya getirmekten" söz ediyor. Bunun anlamı, ilişkiler kurarak, işbirliği ve hatta ortaklık veya satın alma süreçlerinin gelişeceği... Her iki ülke KOB'leri arasında; "eksiği, ötekinde" yaklaşımıyla bir kez ilişki başlatılırsa, bir sonraki adımda bölgesel güçbirliği gelişebilecek.
Bu da Türkiye'nin acilen yabancı yatırım strateji geliştirmesi gerektiğini söylüyor bizlere... Belli ki Türkiye, en az 3-5 yıl daha küresel cazibe merkezi olmayı sürdürecek. Yabancıların Türkiye ilgisi artarak süreceğine göre, bu ilginin doğuracağı "ilişki" önem kazanıyor. Yeni yatırımların şekli de bu ilişki tarzıyla belirleneceğinden Türkiye'nin acilen neyi neden yaptığını bilmeye ihtiyacı var. Buna "yabancı yatırım stratejisi" diyebiliriz.
Krizden önce araştırma şirketi Nielsen'in Türk patronlara yönelttiği ilginç bir soru vardı; "Global bir oyuncudan iyi bir teklif alsanız şirketinizi satar mısınız?" Cevap, sorudan da ilginçti; %78 evet.
Beş Türk patrondan dördü, "nasılsa işler kötü (%72.3) diye" markasını yabancıya satmaya hazır ve tek sorunumuz da "fiyatımızı bilmiyoruz" şeklindeydi.
Anlatmak istediğim; yabancı ilgisi, doğrudan sermaye yatırımı ise de "birleşme, evlenme" çağında bu ilginin yönü genelde bizim şirketlerin satın alınması şeklinde gerçekleşecek. Önce orta ölçekliler ardından nitelikli KOBİ'ler, "en uygun fiyata" yabancıya gidecek gibi görünüyor.
Pazarlara yakınlık, yerel dinamiklere hakimiyet ve girişimci enerjisi, KOBİ'lerimizin artıları... Olmayan ise nitelikli yönetim, ölçek ekonomisi ve kurumsallaşma...
Bunları halletmiş KOBİ'lerimizin Obama başkanlığındaki toplantılarda, daha verimli işbirliktelikleri geliştireceğine eminim. Yabancı yatırım stratejisi oluşturmak, tam da bu yüzden; "nitelikli OBİ" oluşturmada hayati önem kazanıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA