Ana muhalefet, Yetki Yasası'ndan sonra şimdi de personel yapısında değişiklik öngören 10 kanun hükmündeki kararnameyi, Anayasa Mahkemesi'ne götürüyor. Gerekçe; "devlet yapısının" değiştirilmesi.
CHP'li Birgül Ayman Güler, yeni bakanlıklar ve bakan yardımcılıkları gibi değişiklikleri öngören bu KHK'ları, "yasama ve yürütmede açıklık, samimiyet ilkelerine aykırı" bulduklarını söylüyor. Özetle; "KHK yasal olabilir" ama bunlar "gayrimeşru" sayılmalı.
Muhalefet, siyasette yönetme gücünü elinde bulundurmayanları tanımlar. Yönetme gücü yoktur ama yönetimi yönlendirme gücü vardır.
Buna da alternatif politika oluşturmak diyoruz.
Bu kadroların "ana"sı CHP'nin, geçmiş dönemdeki ana refleksi, hükümetler ne yaparsa yapsın, soluğu Anayasa Mahkemesi'nde almak oldu. Hatta şimdi buna Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de eklendi.
Meclis'e "yemin billah" zor giren CHP'nin, muhalefeti; Meclis yerine "mahkemelerde" sürdürmesini anlamak mümkün değil. Muhalefet, yalnızca "yıkıcı" olmak zorunda değil ki.
Anayasa Mahkemesi müracaat kayıtlarına bir bakın; CHP'nin "yönetim gücünü" kaybettiği yıllarına denk gelen "itiraz listesini" görürsünüz. Gerekçelerde ağırlıkla, "yasalara aykırı" ve "statükoya ters" vurgusu vardır.
Seçim öncesi propaganda sürecinde gördük ki, dünün "istemezük" söylemi yerine ekonomiden siyasete, gençlikten kadına ve yoksula dek farklı alanlarda raporlar üretmesi, CHP'nin "yenilendiği" algısını doğurdu.
Hatta öyle ki peş peşe yayınladığı kitapçıklar sahada "etkili" olmuş fakat "yeterli" olamamıştı. Yeterlilik ise CHP'nin "istemezük" alışkanlığı yerine, "alternatif üretme" yaklaşımını sürdürmesiyle gelebilecek. Ancak icraattaki her yeniliğe "istemezük" tepkisi, bazı üyelerinin fikirleri değişse bile, CHP'nin temel alışkanlıklarının, "yerli yerinde" durduğunu gösteriyor.
Mesela bu son başvuru... İstenmeyen bu defa, kamu personel yapısındaki düzenlemeler. Bakanlıkların adından yardımcılarına dek yeniliklerin iptali isteniyor.
Peki bu adımları "gayrimeşru" diye tanımlarken, CHP kendi icraat yaklaşımını, alternatif bakanlık yapısı önerilerini sunuyor mu? Hayır!..
İşte bu noktada CHP'nin bir türlü "yenilenemeyen" ve muhalefetini "müzminleştiren" tutumu gündeme geliyor.
Elindeki "istemezük avukatları" kadar, ekonomiden sosyal bilimlere dek yetkin kadrolarını "alternatif modeller" için çalıştırsa, acaba ortaya nasıl bir CHP çıkar?
Daha önceki olumlu adımlarını alkışlarken; "Türkiye daha iyi bir ana muhalefeti hak ediyor" demiştik. Her yeniliği reddedip Meclis yerine "mahkemelerden çıkmayan" muhalefeti değil...