Anadolu Kaplanları'nın dericileri, Uşak'ta patlama yapmış, yalnızca ihracata değil, kente de katkı verip dönüştürmeye hizmet etmişlerdi. Ancak KOBİ'ler henüz küresel rekabet koşullarından yeterince haberdar değildi. Aslında hükümetler, ihracat STK'ları ve ekonomi think tank'ları, "birbirinizi taklit etmeyin, katma değeri yüksek ürünlere yönelin" diyordu ama... Başına gelmedikçe bilememe huyumuz, 2001 krizinde, bize öğrenmemiz gerekenlere dair uzunca bir liste hazırladı.
Uşak özelindeki; "derilik kumaş" idi. Zira "gözüyle düşünme geleneğindeki" yapımız, bunu gerektiriyordu.
Bir başka Uşak gerçeği; Rusya pazarıydı. Tek ürün ve tek pazar; bir kent ekonomisinin yüklenebileceği en büyük riskti bunlar.
Ve 1998 Asya krizi... Çöken Rusya pazarı, anında iptal edilen siparişler ve kapanan 514 işletme...
Uşak, bu krizi çok ağır atlattı. Ama rekabet koşullarını öğrendi. Ardından gelen 2001 krizinde ise kentin ev ödevi bu defa, finansın önemine dairdi. Uşak'taki KOBİ'lerin çoğu, nakit akışını iyi yönetemediğinden bir kez daha battı.
Bugün Uşak, krizlerden en fazla dersi çıkarmış kentlerimizin başında yer alıyor. Baştan aşağı, yenileniyor, dönüşüyor ve KOBİ'leri gelişiyor.
Uşak'ın önünde şimdi, kurumsallaşma, ölçek ekonomisi, birlikte iş yapabilme becerisi gibi dersler var.
Eminim ki bu defa Uşak derslerinin maliyeti daha az olacaktır.
Yeni Anadolu; yenilenen zihin yapısına, bir adım daha yakın şimdi...